Eğirdir Gölü’nün çekilmesiyle açığa çıkan kentler ve adacıklar

R.1: Eğirdir Gölü’ndeki coğrafî değişim.

Makalenin amacı Eğirdir Gölü’nün seviyesinin 918.00 metreden 913.60 metreye düşmesiyle ortaya çıkan kent kalıntıları ve adacıklar ile Gaziri Adası’nın ada olmaktan çıkması hakkındadır. Bugünkü Eğirdir Gölü tarihte Hoyran ve Eğirdir olmak üzere iki ayrı göldü ve iki göl arasında suları Hoyran’dan Eğirdir’e doğru akan 14-15 km’lik ağzı kaynağına yakın, suyu bol, derin bir ırmak [Bathys Rhyax] vardı. Selçuk-Efes’i, Pers [Fars]-Susa kentine bağlayan Anayol [Kıral Yolu], bu ırmağı, Kemer Boğazı’nda bir taş-kemer köprüden geçiyordu. Yaklaşık 500 yıl önce sular yükselmiş; Eğirdir ve Hoyran gölleri birleşmiş; iki göl arasındaki ırmak, Anayol, köprü ve kentler göl altında kalmıştı. Son yıllarda kurak bir devir geldi ve gölü besleyen yeraltı kaynakları azaldı; hatta kurudu. Ayrıca gölü besleyen çay ve dereler üzerinde irili ufaklı 15 kadar gölcük ve baraj yapıldı ve göle su gelmez oldu. Buna ilaveten bağ-bahçe sulamaları için herkes sondaj kuyuları açtı. Yeraltı su seviyesi başlangıçta 10 m iken şimdilerde 150-200 metreyi bulmaktadır. Göl seviyesinin düşmesiyle Gelendost, Yalvaç-Hoyran ve Senirkent ovalarının ayaklarında göl iki-üç km kadar çekildi ve bu çekilen yerlerde eski kent kalıntıları çıkmaya başladı. Hoyran Gölü’ndeki Gaziri Adası, Hoyran ayağında bir tepe hâlini alırken; Barla, Bedre ve Eğirdir yakınlarında yeni adacıklar peyda oldu.

Önce turizm rehberliği yapan, şimdilerde Antalya’da değerli taş işiyle uğraşan Turizm Yüksek Okulu mezunu ve tarih meraklısı Ümit Kaplan, uzun zamandır Göller Bölgesi ve Antalya tarihiyle ilgilenir ve bana ilginç makaleler gönderir ve tartışırız. Geçenlerde Prof. M. Adak’ın, C. Güzelyürek ile birlikte yazdığı Mağara Çağından Günümüze Beldibi [Anabasis Yay. İstanbul-2005] adlı kitaptaki “İlkçağ’da Beldibi” makalesinde [s.42-57] Homeros’un, “Truva, Kilikya’ya komşudur” dediği 51’inci sayfasını gönderdi. Adak, “Ozan yanlış bilgi veriyor” der, ama gerçekte Truva, Çanakkale’de değil, Kilikya’ya komşu olan Asya eyaletindedir. Gölde adacıklar oluştuğunu öğrenen Ümit Bey, “havalar iyice soğumadan oraları gidip gezmem lâzım” diye bir ileti attı. Dün [05.11.2023] bir telefon: Ümit Bey Eğirdir’den arıyor. İlgilenmeleri için Gelendost Belediyesine telefon ettim; Belediye, Ümit Beye bazı kent kalıntılarını göstermiş ve izzet ikramda bulunmuş. Ümit Beyle arkadaşı Gelendost’tan çok memnun ayrılmışlar.

30.11.2023 tarihli Isparta Gazetelerinde çıkan "Eğirdir Gölü'nde yeni bir adacık oluştu" haberini alınca göl kıyısında oturan bazı tanıdıkları aradım. Balıkçı Adnan Demir, gölün batı kıyısında, kıyıya 100-150 m uzakta biri Barla, biri de Bedre [Petra?] altlarında olmak üzere iki adacık çıktı dedi. Kanaatimce bunlar eski kent yıkıntılarıdır. Gelendost tarafında dört [4], Hoyran tarafında iki [2] kent kalıntısı ortaya çıktı. Ben Gelendost tarafını ziyaret ettim. Hoyran tarafını Prof. Mehmet Özhanlı'dan işittim. Geçen yıl da Nafiz Yürekli villasının önünde adacıklar peyda olmuştu. Birinde de bir mezar veya lahit çıkmıştı. Senirkent ayağında da bazı kent kalıntıları çıkmıştı. Bu arada Hoyran Gölü’ndeki Gaziri Adası, ada olma özelliği kaybederek, Hoyran ayağında bir burun hâlini aldı.

Açıklama: Bir ırmağın doğduğu yere “kaynak”; denize döküldüğü yere “ağız”, bir ovanın denize yatan kısmına “ayak” denir. Bir ırmağın akış yönüne döndüğünde, senin solun ırmağın solu, senin sağın ırmağın sağıdır. 21 Eylül 2025 tarihinde rakım 913.40 oldu; göl ikiye ayrıldı.

R.1: Eğirdir Gölü’ndeki coğrafî değişim.

R.2: Temsili Yenice Köyü Köprüsü ve Miryokefalon [Meltinis] kalesi.

1.1. Gaziri Adası: 927 rakımlı adadaki kentin Bergama, Aspra ve Apros gibi adları var. Prof. M. Özhanlı bu kentin Roma ve Bizans devrine ait olduğunu söyledi. Gaziri Adası için Ramsay dâhil tarihçiler, Limnai Adası derler ki, büyük ihtimal yanlıştır (Ramsay, 1960: 463). Zira, Gaziri Adası, [Har.4]’e göre Hoyran ayağında bir tepe olup, gölün yükselmesiyle ada hâlini almıştır; göl seviyesinin 913 rakıma çıkması hâlinde bile, ada değil, kıyıda bir kenttir. Şimdi 913.60 rakımda kıyıda bir tepe durumundadır. Akça-kilise adlı Osmanlı yerleşkesi burasıdır. (Khoniates, 1995: 103; Anna Komnena, 1996: 162, 163, 228, 229, 237; 320) [R.1; Har.1; Har.4, Nu.1].

1.2. Hatip Adası, Gaziri Adasının A. Tırtar tarafındadır. 913.60 rakımda bile kara olmuştur [Har.1, Nu.2].

1.3. Suvat: 937/1530 tarih, 438 Nu. MVAD I, s.67’de Afşar kazasına tâbi Suvad karyesi burası olmalıdır. Aşağı Kaşıkara köyü, Eski İskelenin batısındadır. Prof. M. Özhanlı burası için Tunç devri yerleşkesi der [Har.1, Nu.3].

1.4. Gaziri Adasının kara tarafındaki kalıntılar için Özhanlı, Tunç devri yerleşkesi der. Apros, burası olabilir.

Har.1: Hoyran ve Eğirdir Göllerinin eski halleri; Göl altında kalan [Orta] Menderes ve ona dökülen Marsyas ile Orgas [Yalvaç] nehri.

2.1. Mesanakta veya Dipotamon hisarı, Popa çayının ağzı yakınında olmalıdır [Har.1; Nu.4].

2.2. Kayaağzı Mevkii: Hoyran Gölü’nü, dolayısıyla iki göl arasındaki Menderes’i........

© Dikgazete.com