menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

CHP, Aleviler, İran ve büyük kışkırtma

44 0
10.03.2025

İktidar çevresi, büyük bir kışkırtma hamlesi yapıyor; vebali büyük! Sadece iktidar ve muhalefet partileri değil, aklı başında, vicdan ve sorumluluk sahibi herkesin bu alanda kalem oynatanlara tepki vermesi gerekir.

Tam aksine, iktidar partisi, ‘düşman Kürt siyasi hareketi’nin yerine CHP’yi ve genel olarak muhalefeti ‘yeni düşman’ olarak hedefe koymuş vaziyette. Üstelik konu sadece CHP değil, işin ucunda mezhepçilik de var. Oysa bu, sadece bir siyaset meselesi değil, insanlık meselesi. Güvenlikçi bir ağızdan hiç hoşlanmam ama sonuçta bu, aynı zamanda bir güvenlik sorunu. Zira iç barışa karşı tüm tehditler, bir ülkenin güvenlik meselesidir.

Son olarak, Suriye’de Nusayrilerin yoğun olduğu Lazkiye’de yaşanan çatışmalar vesilesiyle, başta CHP olmak üzere muhalefet, ‘içerideki Esed artıkları’ olarak itham ediliyor. Zaten bir süredir ‘siyasal Alevilik tehlikesi’ dillere dolanmış vaziyetteydi. Bu çerçevede CHP, Alevi partisi olarak kodlanıyor; bir siyasal parti ve bir mezhep, yeni düşman olarak tanımlanıyordu. Daha önce de yazdım: CHP bir Alevi partisi değil, Alevilerin de desteklediği bir parti. Aleviler, cumhuriyet yönetiminin kuruluşundan bu yana laiklik ilkesini kendi güvenliklerinin teminatı olarak görüyorlar. Yüzyıllarca Sünni hâkimiyeti ve baskısı altında yaşayan bir azınlığın laik devleti güvence olarak görülmesi hiç de şaşılacak bir şey değil.

Buna karşılık, cumhuriyeti kuran kadroların Alevilikle hiç alakası yoktu, zira bu kadronun çoğunluğu, Osmanlı son döneminin yetiştirdiği orta sınıf sivil ve askeri bürokratlardan oluşuyordu. Aleviler, kırsal bir nüfus olarak bu orta sınıf içinde yer almıyordu. Tam da bu nedenle, iki binli yılların başında, bazıları Alevilerin kendilerine hiçbir şey vadetmeyen bir partiye desteklerini ‘Stockholm Sendromu’ olarak tanımlıyordu. İktidar partisi de ‘Alevi açılımları’ çerçevesinde bu görüşü sahipleniyordu. Alevilerin CHP içinde siyasete katılması, Alevilerin şehirlere göçü ve orta sınıflaşmaya başlamasının sonucu olan çok yeni bir olgu. Dahası, CHP velev ki Alevi partisi olsa, düşmanlaştırma normal ve kabul edilir mi olacak? Siyasi stratejiler uğruna, mezhep kışkırtması ödenecek bir bedel olarak görülebilir mi?

Olayın Suriye ayağına gelince, öncelikle Suriye’de yaşanan olayların mahiyeti henüz açıklığa kavuşmuş değil. Yeni Suriye yönetimini oluşturan HTŞ’nin mezhepçi cihatçı unsurlara dayandığı da bir sır değil. Hal böyleyken, olayı hızla........

© Dikgazete.com