İslam’ın insan haklarına bakışını anlamaya çalışmak
İslam, 7. yüzyılda ortaya çıkışından bu yana insan hayatının birçok yönünü kapsayan kapsamlı bir öğreti sunmuş, ibadetlerin ötesine geçerek sosyal adalet, insan hakları, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik gibi değerleri benimsemiştir. Bu öğretiler, günümüzde modern insan hakları kavramlarıyla sıkça paralellik gösterir ve aslında bu hakların İslam’ın özünde yer aldığını kanıtlar niteliktedir. İslam, insanı Allah’ın bir eseri olarak değerlendirir, onu yeryüzünde halife olarak atar ve hem bedeni hem ruhu bakımından saygıya layık bir varlık olarak kabul eder. Bu temel prensip, İslam’ın insan haklarına dair geniş bir perspektif sunduğunu ve insanın onurunun korunmasının temel ahlaki bir zorunluluk olduğunu vurgular.
İslam’da insan, yaratılışı itibarıyla onurlu ve değerlidir. Bu onur, Allah’ın insana verdiği akıl, irade ve ahlaki sorumluluklardan kaynaklanır. Kur’an-ı Kerim’de, “Biz gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık” (Tin Suresi, 95:4) ifadesiyle insanın yaratılışındaki mükemmellik ve ona verilen yüksek değer vurgulanır. Aynı şekilde, “Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık” (Hucurat Suresi, 49:13) ayeti, insanların yaratılış itibarıyla eşit olduğunu belirtir. Bu ayetler, İslam’ın eşitlik ve insan onuru ilkelerinin temel dayanaklarını oluşturur.
İnsanın Allah’ın yeryüzündeki halifesi olarak yaratılması, ona büyük bir sorumluluk yükler. Halife kavramı, insanın Allah’a kulluk etmekle yetinmeyip yeryüzündeki adaleti tesis etmek, çevresine ve diğer insanlara karşı sorumluluklarını yerine getirmekle yükümlü olduğunu gösterir. Bu, insanın hem kendine hem de topluma karşı taşıdığı bir onur ve görev bilincidir. İslam’da bireyin şahsi hakları ve toplum içindeki hakları bu sorumluluk bilinciyle korunur.
İslam’da dil, ırk, renk, cinsiyet veya sosyal statüye dayalı hiçbir ayrımcılık kabul edilmez. Tüm insanlar Allah’ın yarattığı varlıklar olarak eşittir ve üstünlük ancak takva, yani Allah’a bağlılık ve erdemli bir hayat sürme ile ölçülür. Hz. Peygamber’in Veda Hutbesinde dile getirdiği şu sözler, bu ilkeyi açıkça ifade eder: “Arap’ın Arap olmayana, beyazın siyaha, siyahın beyaza hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.” Bu sözler, İslam’ın eşitlik anlayışını özetlemekte ve insanları ayıran yapay sınırları reddetmektedir.
Irkçılığın ve ayrımcılığın reddi, İslam’ın içtimaî düzen........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein