menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye dış politikada yeni bir eşiğe mi geliyor?

7 1
monday

Ortadoğu, tarih boyunca medeniyetlerin beşiği olduğu kadar; jeopolitik krizlerin de laboratuvarı olmuştur.

Enerji kaynakları ve ticaret rotaları üzerindeki bu kadim coğrafya, bugün Ankara’yı her cephede aynı anda refleks geliştirmeye zorlayan çetin bir sınav sahasına dönüşmüş durumda.

Suriye sahasının yeniden dizayn edildiği, Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışarıda bırakan yeni enerji mimarisinin kurulduğu ve İsrail–İran rekabetinin bölgeyi hızla kutuplaştırdığı bir momentten geçiyoruz.

İsrail’in yayılmacı politikaları ve bölgedeki siyasi kırılganlıklar, Türkiye’nin güvenliğini doğrudan tehdit eden bir "kriz kuşağı" oluşturuyor. Türkiye’ye ait olduğu düşünülen unsurların hedef alınması bundan.

Ankara’nın son yirmi yılda benimsediği proaktif dış politika, tam da bu kaosun ortasında şekillendi.

Ancak bugün soru şudur: Türkiye bu fırtınada oyun kurucu mu, yoksa savrulan bir aktör mü?

Bu yeni denklem, Ankara’yı her cephede aynı anda refleks geliştirmeye zorlayan bir dış politika slalomuna (çubuklara geçirilmiş küçük bayraklarla işaretlenmiş bir parkurda, belli kurallara göre ve zikzaklar çizerek yapılan kayak yarışı) dönüştü.

Suriye İç Savaşı, devlet merkezli diplomasiyi bitirip yerine vekâlet savaşlarını ve gri alanları getirdi. Türkiye’nin burada attığı adımlar, İsrail tarafından artık sadece bir güvenlik sorunu değil, uzun vadeli bir bölgesel tehdit olarak okunuyor. İsrail’in İran-Hizbullah hattını zayıflatma stratejisi, Türkiye ile örtülü bir rekabet üretiyor.

Doğu Akdeniz’de sular ısınıyor.........

© Dikgazete.com