Balkanlardan Mısır'a Türkiye Ekseni yeniden çiziliyor.
Balkanlar, Mısır ne de Ortadoğu’yu yeniden keşfetmiyoruz.
Sadece uzak kaldığımız coğrafya ile elimiz ve gönlümüz dolu; bir araya geliyor, kucaklaşıyoruz.
Bu eksen; tarih boyunca siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal etkileşimlerin yoğun olduğu bir coğrafyayı ifade eder.
Balkanlar ve Ortadoğu coğrafyası; Osmanlı Devleti için vaz geçilmez toprak parçalarıydı.
Merkezde Anadolu yani bu günkü Türkiye; bu bölgeler arasında kültürel, ekonomik ve siyasi bir köprü görevi görüyordu. Biz bu coğrafya ile ortak geçmiş ve kültürel bağlara sahibiz.
Türkiye, bölgede farklı ittifaklara üye olması nedeniyle dengeleyici bir güç unsuru.
Türkiye, batılı devletler ile iş birliğine gitmekle birlikte; batı dışında sularda da yelken açmakta.
Türkiye’nin ekseni, Avrupa’ya bağlı değil; Ankara (İstanbul) merkezli yeni bir eksen inşa ediliyor.
İş birliği yaptığı ülkeleri eşit gören; medeniyet ve kalkınma odaklı bir dayanışmayı önceleyen, ‘Türkiye Ekseni’ kabul görmeye başladı. Çok taraflı ve çok yönlülük Türkiye’nin hareket kabiliyetini arttırdı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Balkanlar’ı; Kuzey Makedonya ve Kosova’yı ziyaret ederek Türkiye’nin bölgede olduğunu hatırlattı.
Kime hatırlattı derseniz; önce buradaki halka sonra bölgesel ve küresel güçlere.
Türkiye, Balkanlar’da hem beklenilen hem de geri dönen kardeş.
Osmanlı Devleti, yıkılınca; ister istemez idari kadronun dağılmasıyla yönetimde boşluk oldu. Farklı etnik kimliklere sahip Müslümanları bir arada tutan güç kaybolunca tesbih tanelerinin dağılması gibi halklar da dağıldı.
Endülüs’teki Müslümanların katliama uğraması, izlerinin silinmeye çalışılması uzun yıllar İslam Dünyasında travmaya sebep oldu. Endülüs’ün başına gelenlerin bir kısmı Balkanlar’da Müslümanlarında başına geldi.
Balkanların bağrı yanıktır.
Balkanlarda zalim ile mazlum bir arada tutuldu. Acı, geçmişte kalsa da Balkanlarda sular ısınıyor. Gecenin sessizliğinde asker postalının hışırtısı; silahların ışıması yayılıyor.
Türkiye, geçmişte yaptıklarından dolayı bazı devlet ve halkları, düşman olarak görmüyor.
Birtakım gerekçeler ile ortaya çıkan problemlerin; karşılıklı iletişim ve........