Avrupa’da traktörler, yolu değil bir çıkmazı kapatıyor! |
Avrupa’nın birçok başkentinde son aylarda aynı manzara tekrar ediyor: Traktörler şehir girişlerinde, otoyollarda, meydanlarda. İlk bakışta bu görüntü bir öfke patlaması gibi duruyor. Oysa yaşanan, anlık bir tepki değil; yıllardır biriken bir sıkışmışlığın dışavurumu. Avrupa tarımı alarm veriyor.
Traktörlerle taşınan sıvılaştırılmış hayvan dışkısı (fışkı) kamu kurumlarına püskürtülüyor, tankerlerle taşınan sütler boşaltılıyor, patates gibi ürünler meydanlara dökülüyor.
Çiftçilerin itirazı basit ama sert: “Çevreyi koruyalım, iklimi kurtaralım ama bunun bedelini tek başımıza ödemeyelim.”
Avrupa’da tarımı bugün bu noktaya getiren tek bir neden yok. Artan enerji, gübre ve mazot fiyatlarıyla hızla daralan kâr marjları; giderek ağırlaşan bürokrasi, çevre ve iklim düzenlemelerinin getirdiği yeni maliyetler…
Bunlara bir de ucuz ithalat baskısı eklendiğinde, özellikle küçük ve orta ölçekli çiftlikler için tablo sürdürülemez hale geliyor. Başta Fransızlar olmak üzere Avrupalı çiftçiler, AB ile Arjantin, Brezilya, Paraguay ve Uruguay'ı içeren Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) arasındaki mal ve ürün ticaretinde uygulanan gümrük vergilerinin büyük kısmının kaldırılmasını, vergi oranlarının da düşürülmesini içeren serbest ticaret anlaşmasına karşı çıkıyor.
Çiftçi üretmeye devam ediyor ama kazandığı yetmiyor. Süpermarket raflarında fiyatlar yükselirken, bu artış üreticinin cebine yansımıyor. Pazarlık gücü zayıf olan yine en alttaki halka yansıyor.
Kâğıt üzerinde stratejik görünen tarım sektörü, sahada ayakta kalmakta zorlanan bir faaliyet alanına dönüşmüş durumda.
Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakatı ve Çiftlikten Sofraya Stratejisi, “iklim kriziyle mücadele”; politikacıların ağzında pelesenge dönüştü, diline dolandı.
Emisyonların azaltılması, pestisit kullanımının düşürülmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması… Çiftçilerin büyük bölümü bu hedeflere karşı değil.
Sorun hedeflerde değil, yöntemde.
Oysa tarım politikası sokak baskısıyla değil, uzun vadeli planlamayla yönetilmesi gereken bir alan. Aksi halde her kriz, bir sonrakini davet........