menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Barışın ihaneti: İsrail’in Katar saldırısı ve uluslararası sessizlik

10 0
01.10.2025

Moskova

Ne yazık ki, Ortadoğu bir kez daha tarihinin en karanlık sayfalarından birine tanıklık ediyor. İsrail'in son dönemde Katar ve Yemen'e yönelik saldırıları, bölgede hem uluslararası hukuk açısından bir şok dalgası yaratmış hem de Arap dünyasındaki derin bölünmeleri bir kez daha gözler önüne sermiştir. İsrail’in bu saldırgan tutumunun ardında, yalnızca kendi çıkarlarını merkeze alan bir güç siyaseti yatmaktadır. Ancak bu güç siyaseti, bölgenin kırılgan dengelerini daha da altüst ederken, Arap dünyasının da iç çekişmelerle ne kadar savunmasız olduğunu ortaya koymaktadır.

İsrail’in diplomasiye duyduğu güvensizlik, tarihsel olarak uzun bir geçmişe sahiptir. 1954 yılında Mısır’da gerçekleştirilen “Susanna Operasyonu” bunun çarpıcı bir örneğidir. İsrail’in askeri istihbaratı, İngiliz, Amerikan ve Mısır hedeflerine bombalar yerleştirerek, bunları Mısırlı milliyetçilerin işi gibi göstermeye çalışmıştı. Ancak bu operasyon başarısızlıkla sonuçlandı ve haliyle İsrail’in provokatif ve “terörist” yöntemleri, uluslararası kamuoyunda ifşa olmuştu.

Bunun sonucunda İsrail Savunma Bakanı Pinhas Lavon görevinden istifa etmek zorunda kaldı.

Ancak geçen 70 yıl içinde İsrail’in saldırganlığı sadece hız kazanmış gibi görünüyor. Mısır’dan Uganda’ya, İran’dan Tunus’a kadar birçok ülke İsrail’in saldırılarından nasibini aldı. Hedefler arasında yalnızca askeri ve endüstriyel tesisler değil, sivil köyler, şehir mahalleleri ve hatta yolcu uçakları yer aldı. İsrail’in Filistin ve Gazze Şeridi’nde yürüttüğü sistematik saldırıları ise binlerce masum sivilin yaşamını yitirdiği bir trajedi olarak tarihe kazınmıştır.

Ortadoğu’nun kırılgan dengeleri, İsrail’in Katar’a yönelik son saldırısıyla bir kez daha sarsıldı. İsrail Hava Kuvvetleri’nin Doha’ya düzenlediği füze saldırısı, Filistinli direniş hareketi Hamas’ın liderlerinin hedef alınmasıyla sonuçlandı. Üstelik bu saldırı, Katar’ın arabuluculuk rolü üstlendiği ve Hamas ile Amerikan temsilcilerinin önemli bir ateşkes müzakeresi için bir araya geldiği sırada gerçekleşti. Bu durum, İsrail’in barış müzakerelerine olan ilgisizliğini ve sadece düşmanlarının teslimiyetini istediğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Arap dünyasının önde gelen haber kaynaklarından biri olan Al Jazeera, İsrail’in bu saldırıyla bölgedeki müzakere umutlarını tamamen yok ettiğini belirtti. Zira Hamas, Amerikan yönetiminin sunduğu ateşkes şartlarını görüşmek üzere Doha’ya gelmişti. Ancak İsrail, bu fırsatı acımasız bir saldırıya dönüştürerek, barış çabalarını sabote etmekle........

© Dikgazete.com