Bilgi kimdeyse kırbaç ondadır: Firavun’dan bugüne esaletin şifresi
1- Tarih boyunca hiçbir kral sadece kılıçla hükmetmedi. Asıl güç, “bilgi”yi kendi tekeline alıp halkı cahil bırakmaktı.
2- Afyon, haşhaş, Kenevir ya da ilaç sadece birer araçtır. Asıl mesele, bu araçların nasıl kullanılacağı bilgisinin kimin elinde olduğudur.
3- Eğer halk, bir bitkinin neye yaradığını ve nasıl dozlanacağını bilirse, otoriteye ihtiyaç duymaz. Bu yüzden bilgi her zaman “kilit altında” tutulur.
4- İktidarların ilk işi bilgiyi merkezileştirmektir. Bilgi halka inerse sorgulama başlar, sorgulama başlarsa otorite çöker.
5- Antik Mısır’da rahipler; şifayı, bitkiyi ve dozu tapınak duvarlarının arkasına sakladılar. Halk sadece sonucu görür, “nasıl” yapıldığını asla bilemezdi.
6- Halk, bitkiyi tarlada görürdü ama içindeki gücü nasıl çıkaracağını bilmezdi. Bilgi, sadece seçkinlerin anladığı “kutsal” bir dile (Hiyeroglif) hapsedildi.
7- Firavun'un “Tanrısallığı”, halkın bilmediği o özel bilgiye sahip olmasından geliyordu. Bilgi tekeli, ilahlık iddiasının temelidir.
8- En büyük sır şudur: Dozaj. Doz, senin bilincinin ne kadar açık ya da ne kadar kapalı olacağını belirleyen tek ayardır.
9- Firavun sisteminde; zihnini açan bilgi “yasak”, zihnini uyuşturan doz ise “serbest” bırakıldı. Halk, kendi bedeninin anahtarını tapınağa teslim etti.
10- Roma çöktüğünde bu sinsi bilgi yok olmadı; sadece yer değiştirdi ve Vatikan Manastırları'na taşındı.
11- Manastırlar, etrafı yüksek duvarlarla çevrili “yeni........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar