Ermenistan'daki Amerikan biyolojik laboratuvarları konusu her zaman profesyonel çevrelerin odak noktası olmuştur. Özellikle çeşitli uzmanlar, potansiyel tehlikeleriyle ilgili endişelerini dile getiriyorlar. İlgili yapıların temsilcileri, Washington'un finansmanı ile modernize edilen eski sıhhi salgın istasyonlarının laboratuvarlarından bahsettiğimize dikkat çekse de Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD'nin modernizasyonu konusundaki mali desteğine rağmen bunların Ermenistan Cumhuriyeti'nin malı olduğuna dair güvence verdi. Ancak bundan kaynaklanan endişeler azalmıyor. Bu arada, bu yılın Ocak ayında Ermenistan Savunma Bakanı Suren Papikyan'ın geçen hafta Pentagon ile Ermenistan'da 13. laboratuvarın açılması için bir anlaşma imzaladığı bilgisi yayıldı.
Ayrıca, çeşitli kaynaklara göre bu laboratuvar, Gümrü'de, Rus 102. askeri üssünün hemen yakınında yer alacak. Bu arada, Ermenistan'da faaliyet gösteren laboratuvarlardan bir diğerinin Gümrü'de ve okula yakın olduğu da bilinmelidir. Biyolojik laboratuvarların, ne denirse, nasıl adlandırılırsa adlandırılsın, patojenlerle çalıştığı, yani biyolojik bir faktöre sahip laboratuvarlar olduğu göz önüne alındığında, uzmanlar çeşitli patojenlerin yaratılması, değiştirilmesi veya yayılması olasılığıyla ilgili endişelerini dile getiriyorlar.
Bu arada Ermenistan'daki Amerikan biyolojik laboratuvarları sorunu, özellikle Türkiye ve Transkafkasya bölgesinde sadece ülke içinde değil, yurt dışında da endişe uyandırıyor. Ermeni yetkililerin, bu laboratuvarların yalnızca sivil amaçlara hizmet ettiğine ve Amerikan araçlarıyla modernize edildiğine dair güvencelerine rağmen, bazı uzmanlar, çevre ülkeler üzerindeki olası etkileriyle ilgili endişelerini dile getiriyorlar.
Bu laboratuvarlardan birinin, Türkiye sınırına sadece birkaç kilometre uzaklıktaki Gümrü'deki Rus askeri üssünün yakınında bulunması, özellikle endişe vericidir.
Bu, biyolojik laboratuvarların, biyolojik silahlarda kullanılabilecek virüsler de dahil olmak üzere tehlikeli patojenleri araştırmakla meşgul olduğu göz önüne alındığında, bu tür tesislerin amaçları ve Türkiye için olası riskler hakkında çeşitli soruları gündeme getirdiği ortadadır.
Türk analistler ve güvenlik uzmanları, komşu ülkelerden gelen biyogüvenlik alanındaki her türlü tehdidin çok ciddiye alınması gerektiğini defalarca vurguladılar.
Bu arada, bu arka plana karşı birçok uzman, 2023'te Ermenistan'da laboratuvarda doğrulanmış toplam kızamık vakası sayısının 545 olduğuna dikkat çekiyor. Ve 2024'te 32 kızamık enfeksiyonu vakası doğrulandı. 16 kişi hastaneye kaldırıldı. Ayrıca sağlık uzmanları, bu........