menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Giyim tarzımız bize dair ne söyler?

27 0
19.01.2025

Yıllar önce moda benim için işi gücü olmayan insanların yüzeysel uğraşıydı. Bakış açımın bu derece olumsuz olmasında bazı insanların tüm markaları üst üste geçirip siyah rap şarkıcıları gibi ortada dolaşırken kendilerini moda ikonu olarak lanse etmesinin rolü büyüktü.

En yakın arkadaşlarımdan biri kariyer değiştirip moda tasarımı alanında uzmanlaşmak için okula başlayınca aldığı derslerden ben de epey şey öğrendim. Dolayısıyla, zaman içinde modaya bakışım değişti. Psikoloji, sosyoloji, edebiyat ve sinema gibi birçok farklı disiplinle bağlantısı, modayla ilgili önyargımdan kurtulmamı sağladı.

Moda yalnızca yüzeysel bir zevk değil, aynı zamanda insan psikolojisini bir nebze de olsa yansıtan bir ayna. Kıyafetimiz, kim olduğumuz hakkında -derinlemesine olmasa da- ipucu veren en hızlı araçlardan biri.

Bilimsel araştırmalara göre insanlar genellikle kişisel duruşları, değerleri ve duygusal durumlarıyla uyumlu stilleri tercih ediyor. Kimi, kendini korunaklı hissetmek için bol veya katmanlı kıyafet, kimi onaylanmak uğruna parlak veya sıradışı kıyafet giyebilir. Köşeli veya minimalist stiller genellikle düzen ve istikrar arzusunu yansıtır. Kendine güvenen biri dikkat çekici parçalar, içe dönük ruh halindeki biri daha sade, nötr tonlar seçebilir.

Kıyafet yalnızca başkalarının bizi nasıl algıladığını değil, aynı zamanda kendimizi nasıl algıladığımızı da etkiler. Örneğin, resmi kıyafet giymek özgüveni ve performansı artırabilirken rahat kıyafet gevşemeyi teşvik edebilir.

2012’de Hajo Adam ve Adam D. Galinsky’nin yaptığı araştırma, kıyafetin zihin üzerindeki etkisini tanımlamak için ‘enclothed cognition’, yani ‘giysilere yüklenen anlamın zihinsel etkisi’ kavramını ortaya koydu. Araştırmada, doktor önlüğü giyen bireylerin dikkat gerektiren görevlerde daha başarılı olduğu görüldü. Bu, kıyafetin sembolik anlamlarının, kişinin performansını ve öz algısını şekillendirebileceğini ortaya koyuyor.

Benzer şekilde, ‘güç kıyafeti’ olarak bilinen keskin çizgili, kaliteli kumaştan, iyi dikilmiş takımlar, giyenlere kendine güven ve otorite hissi kazandırır. Sporcular için tasarlanan performans artırıcı giysiler de yalnızca işlevsel değil, aynı zamanda zihinsel bir destek unsuru olarak kullanılır.

Gündelik kıyafet seçimleri bile psikolojik anlam taşır. Örneğin, parlak renkler içeren ‘dopamin giyimi‘ trendi, stres veya üzüntüyle mücadele etmek için ruh halini iyileştiren renklerin bilinçli biçimde seçilmesini teşvik eder.

Sigmund Freud’un bilinçaltı teorilerinden etkilenen 20’nci yüzyıl modası, psikolojik karmaşıklıkları yansıtan yeniliklerle doluydu. Elsa Schiaparelli gibi tasarımcılar, rüya ve arzulara hitap eden sürrealist stillerinde bilinçaltını yansıtmaya çalıştı.

Carl Rogers’ın ‘ideal benlik ve gerçek benlik’ kavramları, 1960’lar ve 70’lerde bireyselliği öne çıkaran moda akımlarına ilham verdi. Hippi, punk ve glam rock gibi tarzlar, bireylerin kimliklerini ve değerlerini görsel olarak ifade etmesine olanak tanıdı.

21’nci yüzyılda moda, pozitif psikolojinin iyilik hali ve mutluluk odaklı........

© Diken


Get it on Google Play