Baharın kıyısından merhaba. Ekinoksun kapısında, tam da buna yaraşır şekilde İstanbul’da hava açık, temiz ve güneşli. Beraberinde de keskin, rüzgarlı ve ısıran bir dokuda. İşte taze mevsim, işte erken bahar.

Bu sene ilkbahar ekinoksu da erkenci, erken bahar tadında, sanki bize fazladan bir bahar günü daha vermek istermiş gibi. Ekinoksa ‘verici’ denebilir mi? İşin içinde çokça Balık vurgusu varsa belki. Çünkü 20 Mart 2024 Çarşamba erkenden, sabah 06.06’da Koç dönemine geçiyoruz. Yanısıra Balık dünyasının hayallerini, birliğini, sınavlarını hala hissediyoruz. Hissettiğimiz yerden dünyaya yeniden doğuyoruz. İşte 2024, işte gece ve gündüzün eşitliği, işte mevsim ilkbaharın sesleri, işte yeni astroloji yılının eşiği. Kutlu olsun!

Koç’la Başlatmak

Tam da bu arafta olabiliriz. Bir yandan ateşli, hareketli, o ‘ilk çıkışa’ hazır. Bir yandan hala yumuşak, uyuşuk, hassas.

Koç dönemine geçmemizle içimizde o uyanışın, yakıtın, ısının varlığını ve bunu bir şeyleri ‘başlatmak’ üzere kullanmanın dürtüsünü hissederiz. Bu pasif bir fazdan etken bir faza geçiş gibidir, iliklerimize kadar o canlanmayı bedenleriz.

Ekinoksa giriş haritası ise bize o yılın önemli temalarını gösterir. Bu seneki haritanın Yükseleni değişken nitelikli Balık olduğu için bu haritayı önümüzdeki altı ay için kullanarak sonbahar ekinoksunda ikinci yarı yıla tekrar bakabiliriz. Şimdi önümüzdeki altı ay.

Ekinoks Haritası

Ekinoks haritasındaki su ve ateş elementi yoğunluğu bize duygular ve eylemler, maneviyat ve cesaret babında farklı yönelimler verebilir. Ateş ve su özellikle uyumlu değildir. Su ateşi söndürür (duygusal çalkantılar eyleme geçmekten geri tutabilir), ateş suyu kaynatır (tepkiler duyguları kızdırıp ateşleyebilir). Demek ki bir denge bulmalı, ne söndürmeli ne yakmalı. Ekinoksun hemen ardından 25 Mart’ta Terazi’de oluşacak Ay Tutulması bizi tam da bu farkındalığa davet eder gibi. İlişkilerimizin dengesini tutturup tutturamadığımızı, tamam mı devam mı aynasında kendimizi ve ötekini göreceğiz.

Haritanın Yükseleniyle beraber Venüs, Satürn ve Neptün’ün 1. eve doğru yayılması hala yoğun bir Balık vurgusu olduğunun göstergesi. Önümüzdeki altı ay şartlar değişken, maneviyat devrede. Koşulsuz sevgide birleşmek, birliğimizin nerede başlayıp nerede bittiğini gözetmek, bunun sınavını vermek, kocaman idealler hayallerle sınırlarımızı aşmak ya da asılsız, hayalperest hayallere kapılıp yoldan çıkmak. Hepsi mümkün. Bu hayallerle yalanlar dünyasının belirsizliğinin ardından doğuyor bu yeni yıl, yeni tohum, Koç’un atılım dürtüsü. Koç’la ‘ben’ deme, varoluşumuzu ilan etme safhasına geçerken hala kollektifin önümüze getirdikleriyle hemhal olduğumuz, kabul ettiklerimizi aldığımız, etmediklerimizden vazgeçtiğimiz, verebildiğimizi verdiğimiz, kalabildiğimizle kaldığımız bir teslimiyet, kabulleniş, bırakış ve vazgeçiş de var bu yola çıkışın içinde. Gezegen yığılımı 1. evdeyken her şey kimliğimize, yakın çevremize, görüntümüze, görünüşümüze dair. ‘Ben kimim?’ sorusunun cevabında o kadar büyük bir evren var bizden içeri; o kadar saf ve yalın tek bir varlık var kendimizden dışarı.

Bireyden Kollektife

Yine de dönemin atılgan, ısıtan, dürtüsel enerjisini önümüze alalım. Birlikle ilgili meselelerin içinden ‘ben’ diyerek varolma hakkını kendimize tanıyalım. Kendi gerçeğimizi konuşmanın, bunu cesaretle ifade etmenin, geçmişin yaralarına, ortaya konulamamışlarına rağmen ve onlarla birlikte ilişkilerdeki dengeyi, barışı, uzlaşıyı bilerek yine de kendimiz olmaya cesaretle, istekle bakalım.

Koç’un atılım enerjisinin bize verdiği mücadele gücüyle Mars’ın Kova’daki yerleşiminden yararlanalım. Ben demenin sadece benden ibaret olmadığını; toplumsal mücadele için geçerli, gerekli, toplumu oluşturan bireylerin temeli olduğunu anlayalım. Her birimiz birer birey olarak birbirimizden farklı ve başkayız; geleceğimiz, yarınlarımız, eşitliğimiz, insanlığımız için birlikte mücadele ederek o ayrı ve farklı ‘ben’lerden zengin ve yepyeni ‘bizler’ yaratabiliriz, buna var mıyız? Belki öfkeli belki gergin geldik bugünlere. İsyanları, ani çıkışları da yanımızda taşıdık. Belki maruz kaldık belki biz karşı çıkıp çıkıştık. Sesimizin duyulmasını ortakça böyle sağladık.

Halk ve İhtiyaçlar

Ya peki ihtiyaçlarımız? Halk dediğimiz, dahil olduğumuz topluluğun yansımaları?

Aslan’da yerleşen Ay bize hem kişisel hem de halkın durumu babında ihtiyacımızın görülmek, görünmek, merkezde ve biricik olmak, sevilip takdir edilmekle ilgili olduğuna işaret ediyor. Güneş ve Ay, Koç ve Aslan elele. Koç başlatıyor, Aslan oyunu sahneliyor.

Her ne yola çıkıyorsak ihtiyacımız kalpten merkezlenmek, kalple, yaratıcı kaynakla-çocukla, belki gerçekten çocuklarla buluşmakta. Ve fakat burada da bir alme verme dengesi, bir ilişki dokusu var. Kova’daki Plüto Ay’ın karşısında, Güneş’e ise yardımcı açıda, ama yine de Plüto bu, güç ve kontrol unsuru görmezden gelinebilir mi? Takdiri topladığımız, yaratıcılığı sahnelediğimiz, çocuksu saflığın merkeziyle buluştuğumuz yerden topluma, geleceğe geri vermenin baskısını, yetişkin bireyler olmanın dönüşümünü iliklerimize kadar hissedebiliriz. Önümüzdeki yirmi yıl toplumların dönüşümü için birey olmayı yeniden tanımlamanın gerekliliği bu. Burada da ben-merkezde kalmakla ilgili bir meydan okuma var. Merkezin dönüşümü belki bu.

Ay’ın Sabian Sembolü

Tam da seçim arifesinde tüm sokaklarımız, meydanlarımız, şehirlerimiz her türlü vaatler, edinimler, propagandalarla donanırken ekinoks haritasında 3 derece Aslan’daki Ay’ın Sabian sembolü anlamlı. Bu hem kişisel ihtiyacımızı hem de halkların durumunu yansıtıyor. Diyor ki;

AVDAN DÖNMÜŞ RESMİ KIYAFETLER İÇİNDEKİ BİR ADAM GANİMETLERİNİ SERGİLİYOR

Bu sembol edinilmiş başarılar, kazanılmış zaferler, elde edilen ödüllerden bahsediyor. Ganimetler her türlü ödül anlamına gelebilir – bir diploma mı, bir unvan mı, bir terfi mi, bir maaş artışı mı, aklımıza ne geliyorsa. Burada iki konu var: Biri başarının kendisi. Diğeri o başarının gösterilmesi, sergilenmesi. Kendini göstermek, sergilemek isteyen seçim adayları gibi görülmek, ilgilenilmek isteyen halk ve bizler için de geçerli bir sembol değil mi?

Burada dikat edilmesi gereken mesele gerçekten bir başarı varsa bunun ortaya konması ve bunun sonucunda alınacak tepkilerle ilgili. Böyle bir ‘ganimet sergisi’ne girdiğimizde belki bazıları bizi alkışlayacak, takdir edecek; bazılarıysa hiç hoşlanmayıp küçük görecek, burun kıvıracak. Kendimize şunu sorabiliriz; sergilemek istediğimiz başarının ta kendisi mi, yetmez bu başarı geçerli ve gerçek mi? Yoksa başarının getirisiyle ilgiyi ve takdiri kendimize çekmek, başarıdan ziyade kendimizi sergilemek mi?

Önümüzdeki altı ay iç motivasyonlarımızın ve halkın ihtiyaçlarının nereden geleceğini anlamak, tartmak ve hale yola koymak için bu sembolün hazmedilmesi kıymetli.

Denge

25 Mart’ta 5 derece Terazi’de gerçekleşecek Ay Tutulmasının arifesindeyken ‘denge’ unsurundan bahsetmiştik, yine hatırlayalım. Ne gereksizce böbürlenip abartılı bir göze sokma gösterisine girmek ne de yansıtılacak bir ışığımız, paylaşacak yaratıcılığımız varken sakınıp vazgeçmek. Bizim de görülüp takdir edilmeye ihtiyacımız var, karşımızdakinin de. Bugünden yarına değişim ve dönüşüm bunun içinde, karşılıklılık ekseninde.

Hem ilkbahar ekinoksu hem tutulma mevsiminin de getirdikleriyle bu senenin dokuları benden bizliğe, bizlikten benliğe. Cesaret ve denge, eşitlik ve mücadele eleleyse ne erken ne de geç, her şey yerli yerinde.

Hoş geldin ilkbahar, erken bahar, iyi ki bahar.

QOSHE - 2024: İlkbahar, Erken Bahar, İyi ki Bahar - Neslihan Kazdal, Mapaı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

2024: İlkbahar, Erken Bahar, İyi ki Bahar

4 0
20.03.2024

Baharın kıyısından merhaba. Ekinoksun kapısında, tam da buna yaraşır şekilde İstanbul’da hava açık, temiz ve güneşli. Beraberinde de keskin, rüzgarlı ve ısıran bir dokuda. İşte taze mevsim, işte erken bahar.

Bu sene ilkbahar ekinoksu da erkenci, erken bahar tadında, sanki bize fazladan bir bahar günü daha vermek istermiş gibi. Ekinoksa ‘verici’ denebilir mi? İşin içinde çokça Balık vurgusu varsa belki. Çünkü 20 Mart 2024 Çarşamba erkenden, sabah 06.06’da Koç dönemine geçiyoruz. Yanısıra Balık dünyasının hayallerini, birliğini, sınavlarını hala hissediyoruz. Hissettiğimiz yerden dünyaya yeniden doğuyoruz. İşte 2024, işte gece ve gündüzün eşitliği, işte mevsim ilkbaharın sesleri, işte yeni astroloji yılının eşiği. Kutlu olsun!

Koç’la Başlatmak

Tam da bu arafta olabiliriz. Bir yandan ateşli, hareketli, o ‘ilk çıkışa’ hazır. Bir yandan hala yumuşak, uyuşuk, hassas.

Koç dönemine geçmemizle içimizde o uyanışın, yakıtın, ısının varlığını ve bunu bir şeyleri ‘başlatmak’ üzere kullanmanın dürtüsünü hissederiz. Bu pasif bir fazdan etken bir faza geçiş gibidir, iliklerimize kadar o canlanmayı bedenleriz.

Ekinoksa giriş haritası ise bize o yılın önemli temalarını gösterir. Bu seneki haritanın Yükseleni değişken nitelikli Balık olduğu için bu haritayı önümüzdeki altı ay için kullanarak sonbahar ekinoksunda ikinci yarı yıla tekrar bakabiliriz. Şimdi önümüzdeki altı ay.

Ekinoks Haritası

Ekinoks haritasındaki su ve ateş elementi yoğunluğu bize duygular ve eylemler, maneviyat ve cesaret babında farklı yönelimler verebilir. Ateş ve su özellikle uyumlu değildir. Su ateşi söndürür (duygusal çalkantılar eyleme geçmekten geri tutabilir), ateş suyu kaynatır (tepkiler duyguları kızdırıp ateşleyebilir). Demek ki bir denge bulmalı, ne söndürmeli ne yakmalı. Ekinoksun hemen ardından 25 Mart’ta Terazi’de oluşacak Ay Tutulması bizi tam da bu farkındalığa davet eder gibi. İlişkilerimizin dengesini tutturup tutturamadığımızı, tamam mı devam mı aynasında kendimizi ve ötekini göreceğiz.

Haritanın Yükseleniyle beraber Venüs, Satürn ve Neptün’ün 1. eve doğru yayılması hala yoğun bir Balık vurgusu olduğunun göstergesi. Önümüzdeki altı ay şartlar değişken, maneviyat devrede. Koşulsuz sevgide birleşmek, birliğimizin nerede başlayıp nerede bittiğini gözetmek, bunun sınavını vermek, kocaman idealler hayallerle sınırlarımızı aşmak ya da asılsız, hayalperest hayallere kapılıp yoldan çıkmak. Hepsi mümkün. Bu hayallerle yalanlar dünyasının belirsizliğinin ardından doğuyor bu........

© Diken


Get it on Google Play