Kaldırımlarda öncelik motosikletlerin olmalı!
Dört yıl önce Gazete Duvar’da, yaşadığımız şehirlerde yaya varlığına son verilip kaldırımların asıl olarak araçlara tahsis edilmesini öneren bir yazı kaleme almıştım. Ne yazık ki bu önerim yerel ve merkezi idare tarafından ciddiye alınmadı ve kaldırımlar yalnızca araçlara ayrılıp, yayalar bütünüyle tasfiye edilmedi. Neyse ki idare tarafından ciddiye alınmama riskini göze almıştım, büyük bir hayal kırıklığı yaşamadım.
Geçtiğimiz dört yılda talebime ilişkin hiçbir adım atılmasa da, fiili olarak kaldırımların ve yayaların bulunma ihtimali olan her kara parçasının motorlu araçların istilasına uğraması ve günlük şehir yaşamının yurttaş için giderek daha çekilmez hale gelmesini memnuniyetle görüyor, yaşıyorum. Her yeri bildiğimi söyleyemem, ancak Ankara ve İstanbul konusunda epey fikir sahibiyim. Bu da, ülke nüfusunun neredeyse üçte biri demek.
Ankara henüz tam olarak motosiklet ve skutır istilasına uğramadı. Arada bir tehlike atlatıyorsunuz, ancak bana kalırsa ‘Angaramızda’ hâlâ en ciddi tehdit algısı motosikletler filan değil, halk otobüslerinden. Diğer motorlu taşıtlar onların yaşattığı gerilim ve heyecanı yaşatmaktan çok uzak. Özellikle şehrin tepelerinde bir yerde oturuyorsanız, her biri dökülen halk otobüsleri ile yokuş aşağı büyük süratle inmenin ‘tadını’ çıkarabilirsiniz. Hemen her gün ve her saat şenlikli bir lunaparkta gibisiniz Ankara otobüsleri (dolmuşlarımız da az değil!) sayesinde. Nezaketlerine hiç girmeyeceğim, hadi ona ‘Anadolu irfanı’ diyelim; örneğin geçen gün Kızılay’da içinde yolcuyla 10 dakika bekleyen halk otobüsü şoförüne, yolculardan biri “Ne bekliyoruz böyle?” gibi lüzumsuz bir soru yöneltince, şoförün “Beğenmiyorsan taksiye bin” diyerek yanıt vermesi, bir klişenin hâlâ bu denli canlı olduğunu göstermesi bakımından mutluluk vericiydi. Yokuşları 100 kilometreye yakın bir süratle inmeleri binlerce Ankaralı için her gün eşsiz bir deneyim. ‘Otobüse bindim, dur bakalım sağ inebilecek miyim?’ duygusuyla ‘kamu hizmeti’ almak başka nerede nasip olur ki insana? Kendilerine ve onlara bu şansı tanıyan idarecilerimize ne kadar teşekkür etsek az.
Motosiklet ve skutırlar asıl olarak İstanbul’da büyük sorun. Bu yazıyı İstanbul dışından okuyanlar muhtemelen pek bir anlam veremeyecek ve “Bu kadar sorun arasında senin derdin motosikletler mi?” sorusunu yöneltecek. Evet, bunca sorun arasında, İstanbul’un özellikle kaotik muhitlerinde........
© Diken
visit website