Öldüren 'Hayata Dönüş' |
Hapishanede hilti sesiyle uyanıyorsanız hayatınız söz konusu olabilir.
19 Aralık 2000’de, pazartesi akşamını salı sabahına bağlayan gece yarısından hemen birkaç saat sonra Gebze Hapishanesi’nde hilti sesleriyle uyandık.
Cezaevine konulmamın üstünden dokuz yıl üç ay geçmişti. Dışarıya çıkmama 38 gün kalmıştı. Devletin benden emin olması için dokuz yılı aşkın süre cezaevinde kalmam gerekmişti.
Cezaevi tipinden tip beğenmemiz gerekiyordu. İçeriye girdiğim ilk yıl, Eskişehir’de açılan tabutluklara gitmeyi reddettiğimiz için operasyonlara maruz kalmış, uzun süre açlık grevi yapmıştık. Görüşmeler sonunda devlet bu ısrarından vazgeçmiş, kalan ‘cezamızı‘ koğuşlarda geçirmemiz için arabulucu heyettekilere söz vermişti.
Geriye kalan süre boyunca hayatta kalmak, haklarımızı korumak, mektup alıp vermek, görüşe çıkmak, hastaneye gitmek ya da insan gibi yemek yemek için yüzlerce gün açlık grevi yaptık. Bir dönem 40 gün olan korkutucu sınır, açlık grevinde 45 güne gelip dayanmıştı. Derken bu süre ölüm orucuna ve 60 güne dayandı.
…
Evet, cezaevlerindeki siyasi mahkumlar, Adalet Bakanlığı’nın emriyle 2000 yılında kurulmaya başlayan F tipi cezaevlerinin ‘hücre ve tecrit anlamına geldiği’ gerekçesiyle ölüm oruçlarına başlamıştı. Aydınların da içinde bulunduğu komisyonlar, ölüm oruçlarının bitirilmesi için cezaevlerinde görüşmeler yapmış ancak bir sonuç alınamamıştı.
19 Aralık 2000’de Bayrampaşa Cezaevi başta olmak üzere 20 cezaevinde ‘Hayata Dönüş‘ adı verilen eş zamanlı operasyonlar düzenlenmiş; 12’si Bayrampaşa Cezaevi’nde olmak üzere 32 kişi hayatını kaybetmişti.
Gerçekten olan bitene dair şeyleri okumak ve belleğimi tazelemek istemiyorum. Bu yazıyı yazarken de arşivi taramak ve oradan örnekler vererek açıklama yapmak üzere öncesinde bir okuma yapmadım. Bunu bir ‘mağduriyet‘ örneği olması için vermiyorum. Sadece aklımda kalanları, tanık olduklarımı yazmak ve unutmadığımı, unutmadıklarımızı yansıtmak istiyorum…
…
Sabaha karşı hilti sesleriyle uyandık. Saate baktığımda gece yarısını birkaç saat geçtiğini anımısıyorum. Daha önce sabah saat 05:00 gibi operasyonlara denk gelmiştim, ama ilk defa saat 03:00 gibi bir saatte operasyon için gelmişti devlet.
Hapishanedekileri ‘teslim’ almak üzere topu tüfeğiyle saldırıya geçmişti. O saatte ve hilti sesleriyle uyanıyorsanız, hapishanede ölüm orucu varsa, görüşmeler bir hafta kadar önce bitirilmiş, heyetin bütün ısrarlarına rağmen adalet bakanı oralı olmuyorsa hayatınız söz konusu olabilir.
Nitekim tepemizden açılan delikten yıldız yağmuru değil, gaz........