menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yapay Zekâya İnat Adanalıyık, Allah’ın Adamıyık!

9 1
30.11.2025

Bir televizyon haberinde, yapay zekâya göre Türkiye’nin en tehlikeli semtinin Adana’da olduğu söylendi. Bu habere cevap vermezsek olmazdı.

Beni uzaktan tanıyan kimi arkadaşlar, nereli olduğumu sorar. Adanalıyım, diyorum. Her ne kadar burada doğmadıysam da bu şehrin ekmeğini yiyip suyunu içtim, havasını soludum. Ayaklarım toprağına değdi, gözlerim cıncık gibi mavi gökyüzünü seyretti; ellerim kozasında pamuğuna, dalında portakalına dokundu.

Bu toprakların ekmeğini yedim, demiştim. Gerçekten de öyle oldu. Arkeolog Halet Çambel‘in bir yıl asistanlığını yaptım. Birçok tarihi eseri topraktan çıkarıp numaralandırarak arkeoloji bilimine katkılar sunduk. Anavarza’nın dili olsa da konuşsa…

Çocukluğumdan beri şehrin hemen hemen tüm sokaklarını gezmişliğim var. Bir kenti gerçekten içselleştirmenin başka da bir yolu yok sanırım. Büyüksaat, Merkez Park, Seyhan Nehri, Menderes Bulvarı, Atatürk Caddesi… yıllarca hüznüme, mutluluğuma tanık oldu. Platonik aşklarımı Müslüm ve Ferdi Babaların şarkılarıyla yâd ettim hep.

Yaşar Kemal’in romanlarını, Orhan Kemal‘in öykülerini, Muzaffer İzgü‘nün mizahi metinlerini okuyarak büyüdüm ben. Tabii ki ilk aşkım yazlık sinemalardan da söz etmeliyim: Örneğin Sabri Şenevi Ağabey’in sinemaya verdiği emekler unutulur mu? Eski bir film makinisti olan Sabri Abi, sanata ve sanatçıya önem veren biridir. Sabri Abi bugünlerde emekliliğin keyfini çıkarırken bir yandan da oturduğu mahallede, küçük bir bahçede........

© dibace.net