2025 Yıl Sonu Edebiyat Değerlendirmeleri-X: Fatih SELVİ

2025 yılı edebi anlamda sizin için nasıl geçti?

Edebi anlamda tatsız geçti. Seneyi kitap çıkarmadan geçirmek can sıkıcıydı. Camiamızı takipten çıktım, o zaten beni takip etmiyordu. Sosyal medya kullanmadığım yılları özlediğimi fark ettim. Daha az bulaştım sosyal mecralara. Kafama doldurduğum binlerce yazarın silinmesi için gereken senelere hazırım artık. Kızgınım, evet kızgınım.

Bu yıl okuduğunuz ve sizde iz bırakan üç kitap adı söyler misiniz?

CoetzeeDemir Çağı
C.SimonFlandra Yolu
BolanoTılsım

Türk edebiyatında bugün karşılaştığımız en büyük sorun yazmak mı, yayımlanmak mı, okunmak mı?

Başaltı ve daha altındaki yazar için yayımlanmak çok zor, okunmak imkansıza yakın. Gönül eğliyoruz çoğumuz. Belki üst lige alırlar diye dans edip şarkı söyleyen kendini bilmezleriz biz. Üst lige alınanların saraylarda sefa çektiğini sanıyoruz ama onlar da kullanışlı figürler oldukları için oradalar. Ne yazacakları aşağı yukarı belli. E, ne yapacağız o zaman? Yazacağız, o kadar.

Günümüzde bir metnin yayınevince kabul edilmesi daha çok edebi değerle mi, yoksa piyasa sezgisiyle mi belirleniyor?

Piyasa sezgisi bile tutarlılık barındırır. Değersiz değildir. Yayınevleri belli ideolojilerle, kati kıstaslar ve temayüller doğrultusunda yazar seçiyor genelde. Bu genel genellilik hali biz yazarlara genelgeçer temalar, yazma kalıpları olarak dönüyor genelde.

Türk edebiyatının en büyük sorunu edebiyatın ülkemizde sanat olarak görülmemesi. Dün kızımı resim kursuna yazdırdım ve aylık altı bine anlaştım. Ben bir kitabımdan o kadar telif alamadım. İşte olay burada. Yazmak, taltifi sıfır seviyesinde bir........

© dibace.net