Birlikte Yaşama Kültürü Üzerine
İnsan, doğası gereği toplumsal bir varlıktır. Aristoteles’in deyimiyle “İnsan, politik, toplumsal bir canlıdır.” Bu ifade, insanın yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda sosyal bir gerçeklik içinde anlam kazandığını vurgular. İnsan, diğerleriyle birlikte yaşamak zorundadır; çünkü kimliğini, değerlerini ve anlamını başkalarıyla kurduğu ilişkiler aracılığıyla inşa eder. Ancak birlikte yaşamak, yalnızca fiziksel bir paylaşım değil, kültürel, ahlaki ve düşünsel bir ortaklığı da gerektirir. Bu ortaklık, “birlikte yaşama kültürü”nün özünü oluşturur.
Felsefi Temelleri: Öteki ile Karşılaşma
Birlikte yaşama kültürünün felsefi kökleri, “öteki” kavramı üzerinden şekillenir. Emmanuel Levinas, insanın varoluşunun merkezine “ötekiyle karşılaşmayı” koyar. Ona göre etik, “öteki”nin yüzüyle karşılaştığımız anda başlar. Ötekinin yüzü, bizi sorumluluğa çağırır; çünkü o, bizimle aynı ama aynı zamanda bizden farklı bir varlıktır. Bu farklılık, korkulacak değil, korunacak bir değerdir.
Birlikte yaşama kültürü de tam bu noktada doğar: Farklılıkların........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin