menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İdeolojik Çölün Serabı: Doğan Avcıoğlu Neden ve Nasıl Dirildi?

13 0
08.12.2025

Türkiye’nin entelektüel tarihinde, üzerinden altmış yıl geçmesine rağmen Asya Tipi Üretim Tarzı (ATÜT) tartışmaları kadar konuşulmuş, ancak bir o kadar da bugüne dair semptomatik veriler sunan başka bir başlık yoktur. Bugün, neoliberalizmin (ve sonrasının) yarattığı entelektüel kuraklıkta, Doğan Avcıoğlu gibi bir ismin mezarından çıkarılıp tabiri caiz ise bir kurtarıcı gibi masaya sürülmesi, aslında bu ismin bugüne dair mucizevi reçeteler sunmasından değil, günümüzün derin ideoloji yoksunluğundan kaynaklanmaktadır. Bu diriliş, bir rönesans değil, entelektüel bir fakirliğin itirafıdır.

Entelektüel Fakirlik ve Kullanma Kılavuzu Arayışı

1960’lar Türkiye’si, “neden geri kaldık?” ve “nasıl kalkınacağız?” sorularının sorulduğu, dünyanın sömürgecilik sonrası yeni arayışlara girdiği dinamik bir dönemdi. O dönemin aydınları, ister Avcıoğlu gibi “zinde kuvvetler” arayışında olsun, ister Kemal Tahir gibi “Kerim Devlet” tezini savunsun, kendi çağlarının sorularına özgün cevaplar üretmeye çalışan figürlerdi. Ancak bugünün Türkiye’sinde, bu tartışmaların yeniden alevlenmesi, yeni bir teori üretme kapasitesinin yitirildiğini göstermektedir.

Günümüzde siyasetin ve düşünce dünyasının çölleşmesi, neoliberalizm sonrası dünyanın jeopolitiğinin henüz jeokültürünü oluşturamaması, yeni fikirlerin doğmasını engelleyen faktörlerdir. İdeolojik bir üretim yapamayan, geleceğe dair kendi hikayesini kuramayan bugünün kuşakları, çaresizce geçmişe dönmekte ve 60 yıl öncesinin tartışmalarında bir şablon aramaktadır. Bu durum, bozulan karmaşık bir makineyi tamir etmek için, artık üretilmeyen eski bir modelin kullanma kılavuzunu tavan arasından indirmeye benzemektedir. Ancak........

© dibace.net