Huzur Dolu Evler…

Dün misafir olduğum evin hanımının anlattıkları çok güzel vakit geçirmeme sebep oldu, muhabbetin tadı damağımda kaldı.

Yaşı 70’in üzerindeki ev sahibemiz, daha 13-14 yaşlarındayken, gittiğim eve gelin geldiğini anlattı.

Ev tek basamakla içeri girilen tek katlı, düzayak, küçük ancak aydınlık, kutu gibi bir evdi. Evin içine asil bir huzur iklimi sinmiş, bu huzur koltuğundan, tülünden, döşemesinden insana yansıyordu.

Eve alınan her eşya evin küçüklüğüne oranlı, asla ışığı kesmeyecek şekilde alınmış.

Bir yıl önce eşini kaybetmiş, evinde yalnız oturuyordu. Bembeyaz gür saçları vardı, yorgun yüzünden bilgelik okunuyordu, üzgün ve derin bakışlı gözleri vardı. Bakışları üzgün olmakla birlikte içinde pişmanlık barındırmıyordu.

Üzgünlüğünde bir kabulleniş, razılık, eyvallah vardı.

Daha sokakta oyun oynarken, bisiklete binerken ne olduğunu anlamadan kendini başka bir evde gelin olarak bulduğunu anlattı. Şu an, Adapazarı’nın merkezi sayılabilecek konumdaki baba evinden, o gelin olduğunda........

© dibace.net