Vahabzade’nin Doğduğu Topraklarda

“Bir ananın iki oğlu,
Bir amalın (emelin) iki qolu.
O da ulu, bu da ulu
Azərbaycan-Türkiyə.”

Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi TÜRKPA, Yunus Emre Enstitüsü ve Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi Şeki Şubesi”nce 30 Ekimde Azerbaycan’ın Şeki şehrinde düzenlenen “Doğumunun 100. Yıl Dönümünde Bahtiyar Vahapzade’nin Dostları Buluşması”na, ne hoş ki, ben de davetli idim. Arkadaşımız şair Şaban Abak’ın bunda payı var. 29 Eylül 2025 pazartesi günü İÜ Hukuk Fakültesinin açılışı olmasına rağmen, programı yarıda bırakıp Bahtiyar Vahabzade’nin ‘buyruğuna’ uyarak Bakü’ye hareket ettim. AZAL uçağı Sabiha Gökçen havalimanından tam vaktinde kalktı.

Azerbaycan’a ve Türkiye’ye, iki devletin vatandaşlarının kimlik kartlarıyla seyahat edebilmeleri çok güzel bir şey!

Uçakta Erol Manisalı’nın “Attila İlhan’la 1000 Saat” kitabı yanımdaydı. Birçok meselede düşüncelerimiz ne kadar da benziyor. Aydın, devlete mesafeli olmalı denir; ya paraya, ya patrona, ya emperyalistlere?

Nedense 2024 yılının Aralık ayının son haftasında Ruslarca sivil Azerbaycan uçağının vurulması ve 38 canın yitmesi aklıma geliyor uçarken. Ruslar hiç acımadan 38 insanı ölüme yolladı. Şimdi böyle bir şey bizim başımıza da gelir mi düşüncesi esip geçiyor.

Beynelhalk Haydar Aliyev Havalimanına indiğimizde akşam olmuştu. Şehre, daha önce TİKA adına Afganistan’da görev yapan Ergun Sunar ile beraber gittik. Gıyaben beni tanıyormuş. Daha çok ağabeyim Yusuf Gedikli’yi. Şehriyar‘ın Türkçe şiirleri Farsça çevirileriyle birlikte Maarif Vakfı ve TİKA teşebbüsüyle, 2019 veya 2020de Afganistan’da, Kabilde basılmış. Yusuf Beye gönderdim sanıyorum, acaba ulaştı mı diye soruyor.

Ülfet ile Şekiye yola çıktık. Ülfet, merhume şair Fergane Hanımın oğlu. Yunus Emre Enstitüsünde çalışıyorken tanışmıştık. Şimdi TÜRKPAya geçmiş. Şamahı yolu dumanlı imiş, daha uzun olmasına rağmen Ucar yolunu seçtik. Gece yarısı geçtikten sonra 01.30da Şeki’de görkemli Marxal Otelindeki odama yerleşmiştim.

Ertesi Salı günü dağlar arasındaki düzlemede kalan otelimizde kahvaltı ettikten sonra dışarıda etrafı seyredip birkaç resim çektim. O arada otel bahçesinde milletvekilleriyle sohbet eden büyükelçimiz Prof. Dr. Birol Akgün ile de tanıştık. Ayaküstü Kafkas Albanları, Kiş köyü, Musa Kalankatlı’nın Alban Tarihi üzerine konuşmalar oldu. Kalankatlı’nın kitabı Dr. Yusuf Gedikli’nin uyarlamasıyla İstanbulda basıldı.

Buluşma, Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesinin Şeki filialında (şubesinde) erkenden başladı. TÜRKPAnın davetli TBMM milletvekilleri; Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkiyeden gelen konuklar uzun toplantı masasında yerlerini aldılar. Toplantıyı Pedagoji Üniversitesi yetkilisi açtı ama adını tutamadım. Ardından Azerbaycan Milli Meclis milletvekili Şekili Cəvanşir Feyziyev toplantıyı yönetmeye başladı. Cəvanşir bey oturum başkanlığını başarıyla icra etti. İlk sözü, TÜRKPA Başkatibi Mehmet Süreyya Er’e verdi. Er, daha önce denenmemiş bir şey yaptıklarını, Vahabzade’nin dostlarını bir araya getirip hatıra ve değerlendirmelerini almayı anlamlı bulduklarını bildirdi. Türkiyenin büyükelçisi Birol Akgün, Azerbaycan eski........

© dibace.net