menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Albert Camus’dan Hareketle İslam’ın Varoluş Şuurunu Düşünmek

15 1
14.01.2025

I.

Bu satırları Pamir için yazıyorum. Pamir bir dostumun on iki yaşındaki çocuğu. Çok zeki, sosyal ve neşeli bir çocuk. Yakın zamanda felsefeye merak salmış. Youtube’dan felsefe videoları izliyor, felsefe kitapları okuyormuş deli gibi. Ve en çok sevdiği filozofun Albert Camus olduğunu söylüyormuş En mantıklı filozofmuş Camus. Çünkü hayatta her şey çok saçma ve abes yani absürtmüş.

Pamir’in daha on iki yaşında Camus’e merak salması beni çok korkuttu. Elbette ki bu yaştaki bir çocuğun ciddi şeylere merak salması ve haylazlık ve tembellik yapmaktansa felsefe gibi yüksek kültür eserleriyle uğraşması beni sevindirir. Ama Camus “felsefenin tek gerçek sorusu vardır: intihar” diyen ve hayatın özünü saçmalıkta ve abeslikte yani absürtlükte gören bir filozof. Daha on iki yaşında bunları düşünmeye başlamak ileride bu çocuğun hayatında felaketler açar mı diye inanın çok korktum. Bir de Pamir’in ailesi dört kuşaktır Müslüman bir aile. Albert Camus ise tam bir tanrıtanımaz. Bir Müslümanın Camus’e hakim olması beni çok sevindirir ama bir Müslümanın felsefe okuyup da İslam’dan çıkması beni çok korkutan bir husus. Zira temiz bir İslam hayatın her alanına ışık tutan ve insana zorlu hayat macerasında hayli kuvvet veren bir dünya görüşü.

Ben de bunun üzerine en başta Pamir okusun diye bu denemeyi yazmaya karar verdim. Ne kadar başarabilirim bilmiyorum, ama bu yazıda on iki yaşında bir çocuğun anlayamayacağı hiçbir kelime kullanmamaya çalışacağım. Ama sanıyorum bu denemenin gerek Camus uzmanlarına gerekse de ilahiyat profesörlerine söyleyebileceği bazı sözleri olacak.

II.

Camus’le bir tartışmadan ibaret olan bu metinle Camus’e savaş açmayı düşünmüyorum. Aksine ben de Camus’ü okumuş ve onun felsefesini anlamış pek çok insan gibi Camus’un tanrıtanrımaz bir aziz olduğuna inanıyorum. Camus doğru dinin ayan beyan sunulmadığı bir çağda, bozulmuş Hıristiyanlığın hakim olduğu bir çağda yaşadı. Eserlerinde de görebileceğiniz gibi bu bozuk Hıristiyanlığın mensupları evrendeki kötülükleri “Tanrı’nın günahlarımıza cezasıdır bu azap” olarak görerek bu kötülüklerle savaşmayı reddeden bir dini anlayışa sahiplerdi. Böyle bozuk bir inancı aklı başında, vicdan sahibi her insan reddeder. Ayrıca Camus hayatın........

© dibace.net


Get it on Google Play