Onat Kutlar... 30 yıl önce...
Bundan tam 30 yıl önceydi. Bugünlerdeydi. Hastanenin kantinini, önündeki alanı, çevresindeki tüm kafeleri yazarlar, şairler, sinemacılar, sanatçılar doldurmuştu. Bekliyorduk. Bir mucize bekliyorduk.
Özlemini, hasretini, eksikliğini her an hissettiğim arkadaşım Onat Kutlar, içeride ölüm kalım savaşı veriyordu. Ve bizler onu aramıza döndürecek mucizeyi bekliyorduk...
30 Aralık 1994’ün akşamüstü, Taksim Meydanı’nda, Opera Pastanesi’nde, saat 18.45’te patlatılan bir bomba... Pastanedeki onlarca insandan biri 37. yaş gününü arkadaşlarıyla kutlayan Yasemin Cebenoyan’dı. Bir başkası Onat Kutlar. O an yaşam durdu. Taksim Meydanı İstanbul’un yüreğiydi. İstanbul’un yüreği durdu. Yılbaşı arifesinde terör tehditleri vardı ama yaşamanın ilk koşulu bu tehditlere boyun eğmemekti. Tüm boyunlar koparıldı. Bomba patladı ve bedene bıçak gibi saplanan camlar... Sonra kan, sonra ölüm.
1995’in umutları Yasemin’le öldü, Onat’la can çekişir oldu.
Beklediğimiz mucize gerçekleş-medi. 11 Ocak 1995’te Onat Kutlar’ımızı sonsuzluğa uğurladık.
Terör eylemini PKK üstlendi. Yargıtay onadı. Bombalı saldırıyı gerçekleştiren örgüt üyesi 7.5 yıl yatıp çıktı.
Onu yitirdiğimizde benim 30 yıllık arkadaşımdı Onat Kutlar. Aradan 30 yıl daha geçtiğine göre benim 60 yıllık dostum demektir.
Türkiye’de kolay kolay yetişmeyen bir aydındı. Yaşamın her alanına........
© Cumhuriyet
visit website