Kafkaesk dünyamızdan örnekler için Çekya’ya gitmeme gerek yokmuş. En muhteşem örnek bizde:
Milleti uyutan iktidar şimdi de sokak köpeklerini uyutma derdinde. Bu konuda çok yazıldı çizildi. Dün durumu çok iyi özetleyen bir açıklamayı sınıf arkadaşlarımdan biri yolladı. (Gökhan Kırçuval’ın gönderisini aynen paylaşıyorum.)
“Ülkemizde sokak köpeklerinin insanları yaralama vaka sayısı, bir yılda ortalama 100 saldırı.
Erkeklerin kadın cinayetleri, yılda ortalama 1000; şiddet vaka sayısı 20 bin.
Çocuk istismar sayısı (bilinen ve kayda geçen) 20 bin civarı.
EĞER KONU HAYVANSA: Hayvana tecavüz eden yılda 2 bin, şiddet uygulayan 10 bin ortalama. Sizce kimin sokaklardan toplanması lazım?”
Ne kadar net, açık seçik bir anlatım değil mi!
Dünya müzik tarihine çoktan geçmiş efsanevi bir isim Placido Domingo. Önce tenor, sonra bariton, sonra şef, 20. yüzyılda operayı iki meslektaşıyla (Pavarotti ve Carreras’la birlikte) geniş kitlelere yaymış, popülarize etmiş; dünya sahnelerini tutuşturmuş, kanseri yendikten sonra sahne yaşamına devam etmiş bir ikon. Türkiye’deki müzik meraklıların yabancısı da değil.1993’te ilk kez konser vermek üzere İstanbul’a........