Genco Erkal’a borcumuz

Genco Erkal’ı sonsuzluğa uğurladık. Birçoğunuz gibi ben de onun yokluğunu omuz başımda kesik bir kol gibi hissetmekteyim. Ancak bu duygunun rehavetine kapılmaktansa şimdiden Genco Erkal’a gönül borcumuzu nasıl ödeyeceğimizi düşünmek zorundayız.

Genco Erkal tiyatro yapmaya başladığı yıllarda günümüzün teknik olanaklarına sahip değildik. Birçok oyununun hiçbir kaydı yok. Ayrıca tiyatro canlı izlenmeli tamam ama yine de... Onu ve bıraktığı mirası gelecek kuşaklara en doğru, en dürüst biçimde aktarmalıyız.

Günün birinde bu ülkede mutlak bir Genco Erkal Müzesi kurulacağından hiç kuşkum yok. Çeşitli kurumlar şimdiden kolları sıvamalı.

“Keşanlı Ali” ve “Bir Delinin Hatıra Defteri” gibi tiyatrodan beyazperdeye uyarlanmış filmlerden değil, doğrudan sinema için çekilmiş filmlerin akıbetini düşünüyorum. Bu arada, son zamanlarda tamamlanan, Selçuk Metin’in çektiği o muhteşem “Genco” belgeseli için yönetmene ne denli teşekkür etsek azdır!

Sinemada Genco Erkal deyince benim aklıma ilk gelen Ferit Edgü’nün “O” adlı romanından, Onat Kutlar’ın senaryosunu yazdığı “Hakkâri’de Bir Mevsim” filmi geliyor. 1983’te Berlin Film Festivali’nde Gümüş Ayı dahil dört ödül kazanan filmi, geçtiğimiz yıllarda Sinematek/Sinema Evi tarafından restore edildi. Ve sinemamızın bu kült filmi MUBI’de........

© Cumhuriyet