Dünyanın en büyük yanılgısı

Sosyal psikolojideki görüşlerden birisine göre insanlar bu dünyada ilahi adalet bulunduğuna inanırlar. Bu düşünme şekline “Adil dünya varsayımı” (Belief in a just world) adı verilir. Adil dünya varsayımı dini bir inanış değildir, insanların kişisel kaygılarından yola çıkarak olayları yorumlama şekilleridir.

İnsanlar dünyanın adil bir yer olduğunu düşünürler, her insanın başına hak ettiği şeylerin geleceğine inanırlar. Bu varsayıma göre iyi insanların başına iyi şeyler gelir, kötü insanların başına kötü şeyler gelir. Bu durumda kişi “Ben kötülük yapmayayım da başıma kötü şeyler gelmesin” diye düşünür.

Adil dünya varsayımı kişilerin iç huzuru duymalarına yardımcı olur. Çünkü insanlar kendilerini güvende hissedebilmek için az sonra olacakları tahmin etmek ve kontrol etmek isterler. Eğer gerçekten kötü insanların başına kötü şeyler geliyorsa kötülük yapmayarak kendimi kazadan, beladan koruyabilirim diye düşünürler. Yani kısacası olayları kontrol edebileceklerini zannederler.

Dünyanın adil bir yer olduğunu düşünen insanlar bazı kalıp düşünceler ortaya koyarlar. Örneğin, “Ne yedirirsen elinle o gider seninle”, “İyilik eden iyilik bulur, kötülük eden kötülük bulur”, “Kimsenin ahı yerde kalmaz”, “Herkes ektiğini biçer”, “Hak yerini bulur”, “Su testisi su yolunda kırılır” derler. Bu ifadeler adil dünya görüşünü betimleyen tipik cümlelerdir.

Tüm masallarda, özellikle halk masallarında daima iyiler ödüllendirilir, kötüler ötekileştirilir ve cezalandırılır. Böylece çocuklara daha küçük yaşlardan itibaren dünyada adalet........

© Cumhuriyet