Haniye’nin öldürülmesi sonrası, dünya ölçeğinde oynanmakta olan kirli oyunlar yumağını çözebilmek, dünya ölçeğinde uzmanların bile işin içinden çıkabilmekten, gerçekleri açıklayabilmekte zorlandıklarına tanıklık ederken elbette bize söz düşmez. Biz, olabildiği kadarı ile bu gelişmelerin üzerinden ülkemiz içinde, pişirilmek istenen oyunların bir ölçüde ayırdına varabilme çabası içinde olmalıyız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İslam dünyası içindeki iktidar savaşlarını biraz olsun içinden öngörebiliyor olarak yaptığı genel açıklamaları ciddiye almak gerekiyorken... Ülkemizdeki yas kararını açıklayamıyor olsak bile, cinayetin haklı toplumsal kınanması etkinliklerinin içinden nasıl olup da dindar-kindar militan kadroların ortalığa çıkıp, ortamı yaratabildikleri kimi kentlerdeki protesto etkinliklerinde, bir “6-7 Eylül kanlığını” anımsatacak, Yahudilere ait olduklarını öne sürdükleri işyerlerini yağmaya kalkışabilmelerini, güvenlik görevlilerinin seyirci kalmalarını açıklayamıyoruz.
Açıklayamadığımız o kadar çok gelişme, sözde mağdurları savunma eylemleri söz konusu ki.. Diyanet İşleri başkanı başrollerde, Ayasofya’da kılınan cenaze namazları, savrulan........