Öner Yağcı arkadaşımız, 11 Temmuz tarihli Cumhuriyet Kitap dergide, Ahmet Taner Kışlalı’yı tanıttığı yazısında, “Yaşamını Cumhuriyet değerlerine adadı. Devrimlerin en büyük savunucusu oldu. Bu yolda katledildi” vurgulamasını yapmış. Kuşkusuz, Kışlalı’nın aracının üzerine konmuş içeçek şişesindeki bombanın patlaması, Uğur Mumcu’nun aracına bomba yerleştirilmesi, Bedri Karafakıoğlu, Cavit Orhan Tütengil, Ümit Doğanay hocalarımızın arkadan vurularak katledilmeleri, Bahriye Üçok’un bombalı paketle, Muammer Aksoy’un ise evinin önünde kurşunlanarak katledilmesi... Sayamayacağım kadar daha çok Aydınlanmacımızın katledilmelerinin ortak nedenleri hiç değişmedi.
Aydınlanmacıların açtıkları yollarda yürüyenlerin tökezlenmelerinde, Türkiye’yi karanlığa çekmek isteyenlerin bulabildikleri başkaca bir çözüm yolu yok. Dış-iç kirli, karanlık çıkar ittifaklarının ağırlıkları her zaman tartışmalı, kuşkusuz, aynı karanlığa çekilmemiz ortak hedef, kimileri uzun süreçli, çok da can yakıyor. Canların çok daha yanmamasında tek çıkış yolu Aydınlanmacıların çizdikleri yol olunca, toplumsal........