menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nutuk 98 Yaşında: ‘İşte Bu Ahval ve Şerait İçinde…’

61 30
15.10.2025

Atatürk Nutuk’u bir açılış ve kapanış döngüsüyle yapılandırır. “Samsun’a Çıkış” ile bağımsızlık ateşini yakan Atatürk, “Gençliğe Hitabe” ile o ateşi hiç sönmeyen bir meşale olarak Türk gençliğine emanet eder. Atatürk Nutuk’u “Gençliğe Hitabe” ile bitirirken aslında yeniden başlatır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, tam 98 yıl önce bugün, 15 Ekim 1927’de CHP İkinci Büyük Kongresi’nde Büyük Nutuk’u okumaya başladı.

Atatürk, Nutuk’ta, 1919-1927 yılları arasında bizzat başrolünde olduğu çok önemli bir tarihi süreci anlatır. Nutuk’un içeriği kadar zamanlaması da çok önemlidir. Atatürk, Nutuk’u cumhuriyetin ilanından sadece 3 yıl sonra yazdı. Halifeliğin kaldırıldığı, Medreselerin kapatıldığı, Eğitim Öğretimin Birleştirildiği, Kılık Kıyafet Devriminin yapıldığı, Tekke, Zaviye, Türbe ve Tarikatların kapatıldığı, 1924 Anayasası’nın hazırlandığı, Şeyh Sait İsyanı’nın bastırıldığı, Medeni Kanun’un kabul edildiği, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatıldığı, İzmir Suikastı’nın atlatıldığı, İttihatçı muhalefetin etkisiz hale getirildiği; kısacası bir taraftan devrimlerle Cumhuriyetin laikleştirilmeye başlandığı, diğer taraftan laik Cumhuriyet karşıtı büyük bir irtica ve isyan hareketinin bastırıldığı ve laik Cumhuriyet karşıtı muhalefetin etkisizleştirildiği bir ortamda Cumhuriyetin Kurucu Önderi Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın nasıl kazanıldığını ve Cumhuriyetin nasıl kurulduğunu anlatmak için yazdı Nutuk’u.

Nutuk; içeriği, yazılışı, okunuşu ve zamanlamasıyla bir bütündür. Nutuk’u doğru anlamak için bütün bu yönleriyle birlikte değerlendirmek gerekir.

Atatürk’ün Nutuk’u, sadece bir kitap değil, ondan önce bir konuşmadır. Nutuk, tarih yapan bir önderin, Atatürk’ün, yaptığı o tarihi yazması ve yazmakla kalmayıp kendi sesiyle okumasıdır. Atatürk’ün Nutuk’u bu yönüyle eşsizdir. Atatürk, önce kulaklara seslendiği için bu tarihi konuşmaya “Nutuk” denmiştir. 1927 Nüfus Sayımına göre toplumun yaklaşık yüzde 90’ının okuma-yazma bilmediği bir ortamda Atatürk, Nutuk’u, sadece yazıp, okunmasını beklemekle yetinmemiş, yazdıklarını bizzat kendisi okuyarak Nutuk’taki mesajlarının daha etkili ve daha çabuk biçimde anlaşılmasını amaçlamıştır. Atatürk Nutuk’ta sadece kaleminin değil, aynı zamanda sözünün gücünden yararlanmıştır. Bu nedenle Nutuk sadece yazının değil, aynı zamanda sözün gücüdür; Nutuk, Atatürk’ün sözünün gücüdür.

Atatürk, Ankara’da okuduğu Nutuk’un, İstanbul’a da duyurulmasını istemişti. Nutuk’un halka aktarılması için vilayet, telsiz cihazları aldı. Fatih, Beyazıt, Topkapı, Edirnekapı gibi yerlere cihazlar konuldu.

Atatürk, Nutuk’u, bütün ulusa hitaben aşağıda hazır bulunanlara ayakta okudu. 1. Hükümet üyesi bakanlar, 2. Milletvekilleri (350 milletvekili), 3. Tüm illerden gelen CHP delegeleri (63 ilden gelen 126 temsilci), 4. Cumhuriyet Halk Partisi ileri gelenleri, 5. Yüksek rütbeli komutanlar, 6. Bürokraside yer alan üst düzey yöneticiler, 7. Ankara’da bulunan tüm Büyükelçiler, 8. Özel davetliler.

Atatürk’ün Nutuk’unu dinlemek için tüm illerin CHP delegeleri, milletvekilleri ve parti ileri gelenlerinin çağrılmasıyla ve basın sayesinde Atatürk’ün anlattıklarının yurdun dört bir köşesine aktarılması amaçlanmıştı. Bu yönüyle Nutuk, Kurucu Önder M. Kemal Atatürk’ün ulusa seslenişidir.

Atatürk, 15 Ekim 1927 Cumartesi günü okumaya başladığı Nutuk’u, tam 6 gün boyunca, her gün 6 saat olmak üzere 36 saat 31 dakikada okuyarak 20 Ekim 1927 Perşembe günü bitirdi. Bu nedenle yabancılar bu konuşmaya “Six day Speech” (Altı Günlük Konuşma) veya “Maraton Konuşma” adını verdiler.

Atatürk, Nutuk’u okurken gerekli belgeleri Başkanlık Divanı Üyesi Ruşen Eşref Bey’e uzatıyor, o okuyordu. Böylece Atatürk Nutuk’ta anlattığı hemen her olayı, her durumu ve her değerlendirmeyi belgeledi. 1928 yılında kitap olarak basıldığında Nutuk’un sadece metin kısmının 543 sayfa tuttuğu dikkate alınacak olursa Atatürk’ün Nutuk’u okumasının anlam ve önemi........

© Cumhuriyet