Narinler, Sılalar...

Son bir ayda yaşananlar, son çeyrekte biriken olumsuzluklardan bir kesit... Minicik bir kız laik eğitime, kadın-erkek eşitliğine inanmayanların çevirdiği dolaplarla yok edildi. Narin, ah miniğim, seni yok edenler oldubittiye getiririz, toprağa girdi mi unutulur gider sanmışlar. Yaşarken hiç fark edilmemişsin kuzum; resimlerde kalan gülüşünle belleğimize yazıldın, toplumsal duyarlılığa cansuyu oldun. Toplumsal aklı çaldığını düşünenler, senin narin gülüşünle şapa oturdular.

Öte yanda iki yaşında bir bebek... Sıla... Şiddet görmüş, cinsel saldırıya uğramış, yoğun bakımda... Hiç olağan bakım görmemiş bir yavru... Çocuk suçlular, eşek kadar ahlaksızlar, eğitim-gelir düzeyi sıfırlananlar, her gün öldürülen kadınlar... İşten atılan, köteklenen işçiler... Traktörlerle yollara düşen, ürünü tarlada kalan çiftçiler... Evlat eline bakan, yaşlılar evi arayışı da fos çıkan emekliler... Yurt, ev, burs bulamayacağı için bin bir güçlükle kazandığı üniversitede okuma-okuyamaya ikilemiyle boğuşan gençler... TV’lerin gündüz izlencelerinde kaçan kaçırılan, yıllar önce öldürülen, kaybolan kadınlarla erkeklerin, okulu unutan, bilgisiz sevgisiz evler dışında umut, aşk ararken “yasaklı madde”ye bulaşan........

© Cumhuriyet