Gunnamak |
“Doğurganlık hızı felaket!” Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Saray’da yapılan Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu’nda, doğurganlık hızının “felaket düzeyine indiğini” söylemiş. LGBTİ karşıtı ifadelerini yineleyen Erdoğan, babalara “Eşlerinize daha fazla destek olun” çağrısında bulunmuş. Ailenin toplumun en temel kurucu unsuru olduğunu savunan Erdoğan kültürel emperyalizm ve “dijital kuşatma” vurgusu yapmış. “Cinsiyetsizleştirme gibi dayatmalara, LGBT gibi sapkın akımlara karşı önlemleri alıyor, en küçük bir tavize mahal vermiyoruz” demiş. Türkiye’de doğurganlık hızının tarihi düşüş yaşadığını belirten Erdoğan, TÜİK verilerini hatırlatarak tabloyu “felaket” diye nitelemiş. “Şu anda bir felaketi yaşıyoruz. Alarm zilleri yüksek sesle çalıyor” ifadelerini kullanmış. (Ankara/ Cumhuriyet)
Tavuklar gunnar, sonra da cayırdar. Şimdilerde aynı şeyi mi söylerler bilemem ama çocukluğumda Toroslar’da ve Çukur’da, yani Çukurova’da ve seyil (sahil) köylerinde karnı büyümeye başlayan yeni gelinlere “gunnacı” derlerdi, “hamile” ya da “yüklü” niyetine.
Bizim Çukur’da bir laf vardır ki pek güzeldir: “Ekmek elden su gölden çimelim avrat çimelim”. Anlamı da pek güzeldir. “Güzel anlamı” bir de Google’da bulayım dedim. El cevap: “Bunu mu demek istediniz: Ekmek elden su gölden çizelim avrat çizelim”. Makine, “çimmek” sözcüğünün “yıkanmak” anlamına geldiğini bilmiyor. Bu ne cehalet!
Makineleşen dil işte böyle oluyor: “Ben diyorum cerre* boğazı, o diyor ‘Yandı g... mün ağzı’.” “Çimelim avrat çimelim” de söylemesi ayıp “Sevişelim de güzelim sevişelim” yerine vekaleten... Sevişince cünüp (cenabet) olup su dökünüp gusül abdesti almak zorundasın. Zamane gençleri “gusül........