Deniz Ayhan’ın 19 Temmuz 2024 tarihli Sözcü gazetesinde yayımlanan haberinden aktarıyorum:
[Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) yayımladığı hutbede, beden mahremiyetine vurgu yapılarak kadınların yabancı erkeklerin yanında ve evlerinin dışında yüz, eller ve ayaklar hariç bedeninin tamamının örtülmesi gerektiği belirtildi. Hutbede, “Uzuvları belli eden dar ya da açık elbise giymek, Rabbimizin emaneti olan bedenin saygınlığını ihlal etmektir. Tesettür müminin süsüdür, fıtri gerekliliktir” denilmiş.
Nişan, nikâh ve düğünlerin de sade yapılması istenen hutbede, “Alkolün tüketildiği, mahremiyet sınırlarının ihlal edildiği düğün eğlencesi dinimizde yoktur” denilmiş.
“Müslüman takva sahibidir” başlıklı hutbede; giyim kuşam ve nikâh, nişan, düğün gibi törenlere ilişkin uyarılarda bulunularak şöyle denilmiş:
- Her insanın beden mahremiyeti vardır. Yüce dinimiz İslam, bu mahremiyetin zarar görmemesi için; bedenimizin örtülmesi gereken yerlerini örtmemizi, başkalarına teşhir etmememizi emretmiştir. Kadınlar için yabancı erkeklerin yanında ve evlerinin dışına çıkarken örtülmesi gereken yerler; yüz, eller ve ayaklar hariç bedenin tamamıdır.
- Erkeklerde ise göbek ile diz kapağı arasıdır. Uzuvları belli eden dar ya da açık elbise giymek, Rabbimizin emaneti olan bedenin saygınlığını ihlal etmektir. Tesettür Allah’ın emridir, kişisel bir tercih değildir.]
İçki, içkili-mişkili derken fetva pehlivan tefrikası gibi........