DEM’in komisyon raporu |
DEM’in “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu raporu”, DEM’in gerçek siyasi çizgisini bir kere daha deşifre etmiştir.
Cumhuriyet karşıtı bir akademisyenin yazdığı klişeleşmiş, bayatlamış, niteliksiz bir yüksek lisans tezini andıran rapor, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihini tamamıyla çarpıtarak olguların yerine kurgulara dayandırılmaktadır.
Raporda dikkat çeken ilk olgusal hatalardan birisi kapitalizmle ilgilidir. Raporda yeni bir üretim biçimi olan kapitalizmin 16. yüzyıldan itibaren geliştiği ve Osmanlı Devleti ile “Kürdistan coğrafyasının” bundan etkilendiği iddia edilmektedir. Oysa kapitalizm Sanayi Devrimi’yle birlikte 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır. 16. yüzyılda tarımsal üretime dayalı feodalizm geçerliydi.
Raporda ulus devlet hedef alınmakta, ulus devlet kapitalizm sorunuyla birlikte ele alınmaktadır. Oysa ulus devletlerin gelişmesi raporda da aktarıldığı gibi 1648 Vestfalya Antlaşması ile başlamıştır, 1789 Fransız Devrimi’yle daha ileri bir noktaya taşınmıştır. Ancak 17. yüzyılda ve 18. yüzyılın sonlarına kadar kapitalizm değil, feodalizm geçerliydi. Başka bir deyişle, ulus devletler kapitalizmle birlikte doğmadığı gibi, 20. yüzyıldan itibaren sosyalist ulus devletler de kurulmuştur.
Ayrıca raporda ulus devletlerin halk egemenliğine dayandığı, imparatorluk ve beylik gibi monarşik ve feodal devlet yapılanmalarına bir tepki olarak........