Kurtarıcı olan turizm, yoksa bir sömürge mi

İleri teknoloji konulu yazılarımın bu milletin ne kadar ilgisini çektiğini az çok sizler de kendinizden test edebilirsiniz. Bu gibi konuların bu ülkenin genel entelektüellerinin de ilgi alanının dışında olduğunu biliyoruz. Bir düzenli okurum, ne lak lak edip duruyorsun, ülke bitmiş sen ileri teknoloji zırvalıyorsun, bile dedi. Bu köşe ona aitmiş ve onun istediklerini yazabilirmişim.

Zavallı insanım ve ülkem.

Ülke sorunlarının kökenlerine inmeyen yüzeysellik çamurunda boğulmuş durumdayız. Ülkemizin en yüksek birkaç bilgi insanının başında geldiğine inandığım Doğan Kuban Hoca’nın kök sorunlara odaklanan yazılarını hâlâ ve ısrarla Herkese Bilim Teknoloji dergisinde yayımlamayı sürdürmemizin de nedeni bu. (Kuban’ın Cumhuriyet’te yayımlanan kitaplarını okuyun lütfen.)

Girişi uzattım çünkü dertliyim bu konuda.

Murat Ağırel arkadaşım, Türkiye’nin o güzelim sahillerinin iktidarın politikalarıyla nasıl yağma edildiğini yazıp duruyor. Yaz gelince bu dert başlıyor. Canım Murat fazla dert etme, birkaç yıl içinde yağmalanmamış bir sahil kalmayacak ve bu dert de bitecek!

Birkaç yıl önce gezdiğimiz Meksika’da sahiller halka ait. Turizm tesisleri sahillerin ancak 100 metre gerisinde hizmet verebilirler. Anayasaya göre bizde de...

Sahiller iktidar ve adamlarına ait. Bir de tümünü şezlong........

© Cumhuriyet