Değerbilir olmak |
Devrimci bir insandı.
Devrimci bir dostumdu.
Devrimci bir edebiyatçıydı Osman Bozkurt.
24 Kasım günü kaybettik onu.
1956’da Ardanuç’ta başlayan yaşamının 1973’ten sonra payına düşeni Maliye Bakanlığı’ndaki memurluğu sırasında Ankara’da kesişti yollarımız (1978).
Yol arkadaşıydık, memur örgütlenmelerinde çalıştık; o TÜM MAY-DER’de, ben TÖB-DER’de.
Dostluğumuz 12 Eylül öncesinin sıcak mücadele günlerinde pekişmişti.
“Firari” günlerden sonra 12 Eylül döneminde cezaevlerinde iki yıldan fazla kalıp çıktı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. 1987’de bu kez İstanbul’da buluştuk; ikimiz de edebiyata başlamıştık yeniden.
Gerçek Sanat, İnsancıl, Fayton, Berfin Bahar, Agora, Kıyı gibi dergilerde, Cumhuriyet Kitap Eki’nde, BirGün, Evrensel gazetelerinde yayımlanan şiir, deneme, öykülerle zenginleştirdiği yaşamına, özellikle kişiliğinin gerektirdiği odaklanmayı ekledi:
Dost edebiyatçı yaşamları esenleme.
İnsanın yaşadığı sorunlara çare aramayla dolu çalışkanlığına değerbilirliğin ustası olmayı, dost kucaklayışını kattı.
Bu esenlemesinin, kucaklayışının ürünleri bizim kuşağın ortak paydasıydı: Devrimci dayanışma, kolektif yaşam, değerbilirlik.
Güngör........