45. yılında 12 Eylül
Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla Sevr dayatmasını tarihin çöplüğüne gömerek emperyalist paylaşımın tasarılarını kursaklarında bırakan Cumhuriyetimize saldırılar, kuruluşundan beri durmadı.
1920’ler ve 30’larda Atatürk’ün büyük önderliğiyle savuşturulan saldırılar, onun ölümü, 1940’lı yılların amansız aydınlık-karanlık savaşımı ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra çok partili yaşam dayatmasıyla 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti döneminde çağdaş uygarlık düzeyini amaçlayan sürekli devrim hedefinin adım adım terk edilerek temellerinden koparılmasını yaşadık.
Küçük Amerika olmak, Amerikan Yaşam Biçimi’ni getirmek, hür dünya ile bütünleşmek (Kore’ye asker gönderme, Türkiye’yi ABD’nin dünya egemenliğini kabul ettirecek ve komünizmi kuşatacak bir örgüt olarak kurulan NATO’ya giriş), antikomünist yoğun propagandayla, Yeşil Kuşak, Soğuk Savaş politikalarıyla solu sindirmek (1951 tutuklamaları, Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği’nin kurulması, Köy Enstitülerinin kapatılması) yolundaki “Nurlu ufuklara doğru” adımlarıyla Demokrat Parti dönemi (1950-1960); emperyalizme bağımlılığın yerleşmeye başladığı dönemdir.
Celal Bayar’a göre “Türkiye 30 yıl içinde küçük bir........© Cumhuriyet





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin