Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) mezra ve köy okulları için uyguladığı bir sistem olan taşımalı eğitiminde köy okulları belirli noktalardaki daha büyük okullarla birleştirilmekte, öğrenciler sabah servis araçlarıyla köylerinden alınıp merkez sayılan köy veya kasabadaki okula götürülmektedir.
Taşımalı eğitimin ne olduğunu daha iyi anlayabilmek için hep birlikte bir empati kuralım: Sabah daha gün ışımadan altı-yedi yaşındaki çocuğunuz yatağından kalkıp karda kışta yola koyuluyor. O ruh haliyle okuluna gidiyor. Öğretmeni elinden geldiğince ona bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama o çocuk yarı aç yarı tok bir durumda günü akşam ediyor. Ve o günün sonunda yine aynı sıkıntılarla eve dönüyor.
İnsanın içini acıtan o tablo böyle başlıyor işte. Daha sonraki yıllarda bu sıkıntılar azalacağı yerde aynı zorluklarla devam ediyor. Dört yıl ilkokulda, dört yıl ortaokul sıralarında bu çileyi çekmek zorunda kalan bu çocuklar, sekiz yıllık bu eğitimden sonra lise sınavına giriyor. Ve bu çocukların hepsinden aynı başarı bekleniyor. Daha da kötüsü, bu zorluklar içinde okuluna gidemeyen kız çocukları, okulu terk etmek zorunda kalıyor ve erken yaşta evliliğe zorlanıyor. Bütün bunların sonunda da “eğitimde fırsat eşitliği” deniyor.
Taşıma........