Mustafa Kemal’ler tükenmez! - Barış Bulut

Adı Mustafa’ydı. Adaşı olan öğretmeni Kemal adını ekledi. Halbuki ne öğretmeni ne de Mustafa, yıllar sonra tüm dünyanın onu tanıyacağını, eşi benzeri olmayacağını biliyordu.

Askerliğe olan aşkıyla teğmen rütbesiyle bitirdi harp okulunu. Teğmen Mustafa Kemal oldu. Bilgiye olan açlığı ve akademik dehasıyla kurmay yüzbaşı oldu. Çanakkale Boğazı’nda bir eli ile sallana sallana gelen düşman gemilerini denizde, diğer eli ile karınca ordusu gibi gelen askerleri karada durdururken yaralandı, Gazi Mustafa Kemal oldu.

Başöğretmen oldu. Başkomutan oldu. Cumhurbaşkanı oldu. Öyle büyüktü ki yüreği; tek bir gününü boşa harcamadığı ömründe, salıncakta çocuk da oldu. Saymakla bitmeyecek unvanları, başardıkça diziliyordu adının önüne.

Onun umurunda olan tek şey ise “muassır” medeniyetler seviyesinde bir ülke kurmaktı.

Çanakkale Savaşı’ndan 16 yıl sonra, Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde Anzak askerlerinin annelerine hitaben;

“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır” diyebilen yüce bir liderdi.

İzmir’in işgal altında........

© Cumhuriyet