Cumhuriyetin kurucu felsefesine dönüş - Basri Gürsoy |
Türkiye bugün yalnızca bir iktidar değişimi tartışması yaşamamaktadır. Yaşanan, çok daha derin ve tarihsel bir kırılmadır: Atatürk Cumhuriyetinden sistemli bir uzaklaşma süreciyle karşı karşıyayız. Siyasal rejimden ekonomik yapıya, hukuk düzeninden eğitim sistemine kadar yaşanan sorunların ortak kaynağı bu kopuştur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde kurulan Cumhuriyetin temel değerleri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) için bir nostalji değildir. Bu değerler, bugün de geçerliliğini koruyan tarihsel bir sorumluluğun ifadesidir. CHP’nin siyasal varlığı ve meşruiyeti, bu sorumluluğu üstlenmesiyle anlam kazanır.
CHP, “kurucu parti” sıfatını yalnızca anma günlerinde hatırlayacak bir parti değildir. Kurucu olmak; laiklikten, üniter devletten, tam bağımsızlıktan ve halkçılıktan taviz vermeden durmayı gerektirir. Cumhuriyet; ümmetten yurttaşlığa, kulluktan özgürlüğe, esaretten bağımsızlığa geçiştir. CHP’nin siyasal meşruiyeti de bu tarihsel dönüşümün savunucusu olmasından kaynaklanır. Bu nedenle CHP, rüzgâra göre yön değiştiren değil; pusula olan bir siyasal duruş göstermek zorundadır.
Bugün Türkiye’de tablo açıktır: Meclis işlevsizleştirilmiş, yargı........