İlk kadın Suudi astronotu Axiom-2 Misyonu ile geçen Mayıs’ta uzaya fırlatıldığında ağzından çıkan ilk sözler, “Ağam sağolsun” kıvamında “Kral Salman ile vizyoner veliaht Muhammet bin Salman’a” teşekkür olmuştu.
Kadınların beş yıl öncesinde araba direksiyonuna dahi geçmesine izin verilmeyen bir ülkeden çıkıp, harem selem tanımayan bir karma heyetle birlikte (biri gene Suudi 2 erkek ve 2 kadınla) uzaya tırmanmak, elbette ki yadsınamayacak bir sıçrayış.
Ama ülkesinin kadınlarına örnek teşkil ederek damardan çağ atlatmalarına aracılık eden biyomedikal alanda uzmanlaşmış 35 yaşında 21. yüzyılın mensubu bir bilim kadının, feodal şükran mesajlarıyla uzayı karşılamasını beklemiyor insan.
Şimdi bizimki de uzay yolculuğuna “Reis” diye başlar mı diye aklımdan geçmedi değil...
Ama düne dek hakkında hiç bir şey bilmediğimiz Alper Gezeravcı ters köşe yaptı. Ve Atatürk’ün, tam da Suudi Arabistan da sahip çıkılamayan mirasını, uzayda sahipleniverdi.
Kulaklarımızın pası gitti.
Gezeravcı’nın uzay yolculuğunu gerçekleştirdiği kapsül Ejderha/Dragon’un ilginç bir öyküsü var.
’60 ların Puff the Magic Dragon/Sihirli Ejderha Puff şarkısını bilen vardır...
O yılların tanınmış folk üçlüsü Peter, Paul and Mary’nin çocukluk düşlerini yitirmekle ilgili çok tatlı, yumuşak ve hüzünlü bir ezgidir.
Elon Musk uzay sektörünü işte baştan sona sil baştan dizayn eden Space X roketinin başındaki kapsüle, bu şarkıdan ilhamla Dragon adını koymuş: “Düşlerinizi yitirmeyin, kovalayın” demek anlamında...
Bunları, Türkçeye tez elden çevrilmesi........