Bundan önceki üç yazımda, Hazine’ye kalan arsalar üzerinden, özellikle gayrimüslim vatandaşlarımıza ait arsalarla gerçekleştirilen yolsuzluklardan bahsetmiştim.
Yazdıkça konu dallanıp budaklandı.
En son, Beykoz’daki Mehmet Hasip Paşa’dan kalan taşınmazlarla ilgili bir yazı kaleme almıştım.
Devam ediyorum.
Lütfen bu yazıları dikkatlice okuyun, çünkü olay tahminlerimizden çok daha büyük.
Gelin, Beyoğlu’ndaki Ohannes ve Takuhi’den olma, 1292 (miladi takvime göre 1875) doğumlu Kirkor dosyasını açalım.
1930’lu yıllarda kereste tüccarı olan Kirkor Keseciyan, çocuksuz olarak vefat ediyor. Miras konusu olan mallar Kirkor’a ait. Kirkor’un toplamda 10 kardeşi bulunuyor. Bu kardeşlerden bazıları çocuksuz olarak vefat etmiş. Kardeşlerden Artin’in 5, Maryem’in 1 ve Piyer’in de 1 çocuğu var.
Kardeşlerden Artin’in çocuğu Maryem’in oğlu Atilla Ekmekçi, mirasçı olarak Av. Zerrin Baysal aracılığıyla mahkemeye başvuruyor. Mahkemeye sunduğu dilekçede, “Dedemin kardeşleri gaip!” (yani kayıp) olduğunu ve gaip olan kişilerin bekâr, annesi Maryem’in kardeşlerinin de çocuksuz ve alt soysuz olarak vefat ettiğini bildiriyor.
Mahkeme, konuyla ilgili bilirkişi tayin ediyor. Ancak ilk bilirkişi, “Bu iş beni aşar, Osmanlıca bilen bir bilirkişi incelemeli” diyerek öneride bulunuyor ve hatta isim veriyor. Buna rağmen başka bir bilirkişi atanıyor.
Mahkeme, “Diğer mirasçılar var mı ve Atilla Ekmekçi mirasçı mı?” sorularının yanıtlanması için nüfus müdürlüğü kayıtlarının incelenmesini istiyor. Atanan bilirkişi ise diğer hak sahiplerini detaylıca belirtmeden “Atilla Ekmekçi, Kirkor’un kardeşi Artin’in torunudur ve mirasçılık belgesi alabilir” şeklinde rapor veriyor.
Sonuç olarak, mahkeme Atilla Ekmekçi’nin talebini kabul ediyor ve Artin’in sekiz kardeşinin 1996 yılından itibaren bekâr ve gaip olduklarına karar veriyor.
Bakın hem bekâr hem de gaip!
Bu karar, Kirkor’un ölümünden tam 86 yıl sonra alınıyor!
Bu gaiplik kararıyla birlikte, Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvuruluyor ve Ohannes oğlu Kirkor Keseciyan’ın tek mirasçısının Atilla Ekmekçi olduğu yönünde karar alınıyor. Bu karar kesinleşiyor.
Eğer gaiplik kararı 1995 veya daha önce alınmış olsaydı, mirastan pay alacak başka kişiler de olacaktı. Ancak gaiplik yılı olarak 1996........