Geçen haftadan devamla...

1971 yılı. Ben ünlü oldum. Her ne kadar sanat hayatımın onuncu yılı bitmiş olsa da o zamanlar tek diziyle şöhret olmak yoktu. On yıl bana yetti. Gazino sahnelerinde şov yapıyor, filmlerde başrol oynuyorum. Kiradan kurtularak bir kat, bir de arabam olmuştu. Çok gençtim ve ünlüydüm. Taşıyamamışım demek ki. Adana Film Festivali’ndeyiz. Ekrem Bora bana: “Seninle bu gece Muhterem’e (Nur) gidelim, burada pavyonda çalışıyor” dedi. Bir de ilk başrolünü oynayan genç kız oyuncu aldık yanımıza. İki kelle gitmeyelim diye... Muhterem, sahne aldı. İzledik. Bitiminde sarıldık, öpüştük, hasret giderdik. Otelimize dönük. O genç kızın odasını, devrin magazincileri basmış. Kızı sorguya çekiyorlar. Ben dışarıdan kızın ağlamasını duydum. Açtım oda kapısını girdim içeri. Neticede o genç oyuncuyu götüren bizdik gece kulübüne. Tepem attı. Kıza çullandıkça çullanıyorlar. İçlerinden biri bana: “Sen karışma bu işe, biz basınız, yedinci kuvvetiz” dedi. Ben de: “İyi, ben de sekizinci kuvvetim” dedim. Gençlik. Ben diyeyim 20 yıl, siz deyin 30 yıl bu lafımın bedelini ağır şekilde ödedim... Gazetecilerle, televizyoncularla polemiğe hiç girmedim o günden sonra... O mesleklerin yeni kuşak çalışanları da beni sevdiler aramızda hiç gerginlik olmadı. Tabii satılmış olanları saymıyorum ve ayrıca da saymıyorum. Hiç saygım yok o tiplere.

Politikacılar... Siz, siz olun benim yaptığım hatayı yapmayın. Sanatçılar sakın şımarmayın... Fatura fena ödetiliyor...

“Hem derslerini bilmez, hem şişman herkesten.” Bu dizeler büyük şair, çevirmen Ülkü Tamer’e aittir. Çok iyi dostumdu. İyi adamdı. Aktörlük yaptığı zamanlarda pek çok oyunda birlikte oynadık. Milliyet Çocuk Dergisi’nde birlikte yazdık. Ülkü’nün şiir çevirileri de inanılmaz güzelliktedir. Bremen Mızıkacıları’nı adeta çevirmekten öte yeniden yazmıştır. Adaptasyon oyunlar konusunda da çok başarılıydı. Türkiye’de ilk defa 1967 yılında o çevirdi Ray Cooney’i Türkçeye. Çevirmekle de kalmadı, oyunu Zıpçıktı adıyla adapte etti. Başrolünü oynadım o sezon. Oyun ödül aldı. İstanbul Tiyatrosu’ndaki komedi anlayışını değiştirmişti o oyun. Ülkü az yetişen şair çevirmenlerdendir. Erken gitti. Bizi ülküsüz bıraktı.

“Hamlet”in bir sahnesinde kötü kralın adamı Polonius, Hamlet ’in........

© Cumhuriyet