‘AB’
Arupa Birliği. Biz buraya girmek istiyoruz. Uzun yıllar önce başvuruda bulunduk. AKP hükümeti müjdeli haberi yıllar önce verdi. Kabul edilmişiz gibi Ankara’da şenlikler yapıldı. Oysa işin gerçeğini herkes biliyor. Biz oraya istenmiyoruz. Nedenini tek sebebe bağlamak doğru olmaz ama şöyle bir örnekten gidebiliriz. AB ülkelerinin hangisinde bizdeki gibi tutuklamalar, basına, yayına baskı, aydınlara kurulan tuzaklar, ekonomik durum, insan hakları, hayvan hakları ve onlarca konu. Avrupa’nın hangi ülkesinde buna benzer şeyler var?... Yok. AB bizim için hayaldir. Ama bir umut, gelecekte bu sistem değişir, biz de demokratik bir ülke oluruz, belki o zaman konu yeniden gündeme gelebilir. Gerisi hayal.
Ünlü komedi yazarı, Fransızların yüz akı Moliere, doktorlarla çok alay ederdi oyunlarında. O kadar ki hastalandığında hiçbir doktor tedavi için ona yardımcı olmadı derler. Ben ise hepsiyle iyi geçindim, iyi geçinirim. Yıllar önce hemen her gün gittiğim bir doktorum vardı: Profesör Sabahattin Kerimoğlu. Çok ünlüydü. İstiklal Caddesi’ndeki evinin ön bölümü muayenesiydi. Yurtdışından randevu ile gelenler olurdu. Cerrahpaşa Hastanesi nöroloji bölüm başkanıydı. Tam bana göre doktor. Kafa ile ilgileniyor ve ben hastalık hastasıydım.........
© Cumhuriyet
