Büyük kazanım: Medeni Kanun

Seçim süreciyle birlikte anayasa, yargı paketi, Medeni Kanun tartışmaları yeniden alevlendi. Yönetimsel sorunlar, yargının bağımsızlığı konusundaki karne ortada. Anayasaya ilişkin tartışmalar aynı zamanda Cumhuriyetimizin temel ilkeleri açısından kritik önemde. Bu çerçevede anayasanın temel maddelerinden laiklik ilkesi de öne çıkıyor. Akıldan, bilimden yana laik eğitim anlayışına karşı uygulamaların her geçen gün arttığı gözleniyor. Kimi çevrelerin değerlerimizi savunuyoruz adı altında doludizgin tarikat, cemaat kültürüne geleceğimizi, çocuklarımızı teslimiyet arayışı kaygı yaratıyor.

Geçen hafta Cengiz Karagöz imzalı haberde Bitlis’te bir ortaokulda “hac ibadetini” öğretmek gerekçesiyle sınıfa Kâbe maketi kurulup öğrencilerle şeytan taşlama provasının yapıldığı aktarılıyordu. Başka bir haberde de iktidar bağlantılı tarikatların eğitimden sağlığa her alana yerleştiği, ihaleleri kaptığı belirtiliyordu. Aytunç Ürkmez imzalı haberde ise Laiklik Meclisi İzleme Merkezi’nin hazırladığı raporda, şeriat ve hilafet çağrılarının arttığı kaydediliyordu.

Ülkemizin içinde bulunduğu bu karmaşık coğrafyada, inanç özgürlüğüne saygıyla birlikte dini devletten ayıran, dinin siyasete alet edilmesine kırmızı ışık yakan Atatürk’ün öngörücü yaklaşımının bizi güçlü tuttuğunu sürekli vurgulamak gerekiyor. Geçen pazartesi günü bu çerçevede çok önemli bir tarihin yıldönümüydü. Laiklik, 5 Şubat 1937’de anayasanın 2. maddesinde yapılan........

© Cumhuriyet