CHP’li il belediye başkanları Burdur’da bir araya geldiler. Burdur buluşması, ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılık konularına yönelik planlanmıştı. Ancak iktidar partisi liderinin ‘Öyle 25 kuruşa simit yok’ beyanıyla başlayan tartışma, muhalif belediyelere SGK borçlarıyla ilgili icra tebligatlarının gönderilmesiyle yeni bir boyut kazandı. Artık bu konu, muhalif belediyelerle birlikte tüm yurttaşları da yakından ilgilendiriyor. Hele 31 Mart seçiminde neredeyse tamamıyla CHP kırmızısına boyanmış Ege’de, gündemin başat maddesi oluyor.
22 yıldır işbaşında bulunan ve başta büyük kentler olmak üzere çok sayıda belediyeyi yıllarca yönetmiş olan siyasal iktidarın, şimdi bu konuyu hatırlaması ve gündeme taşıması ne anlama geliyor? Bir kere her şeyden önce CHP’li belediyelerin elini kolunu bağlayıp, iş yaptırmamak amacını gösteriyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidarın muhalif belediyelere yönelik hamlesini ‘mali darbe’ olarak nitelendiriyor.
İktidar, CHP’nin yerel yönetimler üzerinden halka ulaşmasının, başarılı hizmetler yapmasının, kendi siyasal zeminini zayıflattığının ayırdında. İşte bu nedenle, onları hizmet üretemez hale getirmek istiyor. Böylece, ana muhalefet CHP’nin yerel yönetimlerden merkezi iktidara yürümesini engellemeyi hesaplıyor. Ama bu hesap, siyasetin ve hayatın akışına / gerçekliğine uyacak mı?
Bizce iktidar CHP’li belediyeleri ve başkanları cezalandırayım derken, aslında onlara oy vermiş vatandaşı, muhalefeti tercih etmiş kentleri cezalandırıyor. Belediyelerin / başkanların hizmetlerini kolaylaştırıp destekleyerek, oradan vatandaşın sempatisini kazanmaya çalışacağına, tam tersine ‘yaptırmayan / engelleyen’ negatif bir anlayış sergiliyor. Halkın büyük bölümü, bütün bu olup bitenin farkında. Farkında olmayana da muhalefet ve muhalif başkanlar mutlaka fark ettirecektir.
Tıpkı emekçiye - emekliye yönelik maaş tartışmalarında ya da son olarak ‘katliam yasası’nın çıkarılmasında olduğu gibi; iktidar bloku kimseyi dinlememektedir. Halkın taleplerini, kendilerine geçmişte oy vermiş seçmenin önemli bölümünün düşüncelerini bile dikkate almamaktadır. Kısacası, ‘ben yaptım oldu’ anlayışı ile adeta ‘harakiri’ yapmaktadır!
Halkın, seçmenin tercihleriyle iş başına gelmiş olan belediye başkanları ve yönetimleri, kendilerine oy vermiş, milyonlarca insanı temsil etmektedir.........