Balda tehlike büyüyor
Pestisit, kalıntı, tağşiş... Türkiye, gıda güvenliği açısından belki de en kötü dönemlerinden birini yaşıyor. Zehir soframıza kadar sızmış durumda. Denetim mi? Kâğıt üzerinde var ama kovanın, tarlanın, sofranın gerçekliği bambaşka.
Bal, sahtekârlığın en yoğun yaşandığı ürünlerden biri. Sektörün en büyük markalarından Balparmak’ın yönetim kurulu başkanı Özen Altıparmak’ın sözleri, aslında hem balın hem de gıda güvenliğinin geldiği noktayı özetliyor:
“Bir balın doğal olması sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Bal doğal olsa da pestisit kalıntısı içerebilir. Arıcı da bilemez bunu. Ancak laboratuvar belirleyebilir.”
Yani bugün soframızdaki bal, doğadan geldiği kadar kimyasalın izini de taşıyor olabilir. Çünkü mevzuat, gerçek sağlıklı balı tanımlamaya yetmiyor. Altıparmak, “Mevzuat ötesi analiz yapıyoruz, aksi halde güvenli bal bulmak mümkün değil” diyor. Bu, Türkiye’de denetim sisteminin çürümüşlüğünü anlatan en açık cümlelerden biri.
Bu üzücü ve ürkütücü bilgileri Muğla’nın kızıl çam ormanlarında izlediğimiz çam balı hasatında öğreniyoruz. 45 yıldır balcılığın bir sektör haline gelmesine katkı veren Balparmak’ın kurucusu Özen Altıparmak, çarpıcı bir bilgi veriyor: “Dünya genelinde raflardaki........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel