Soma bir ölüm havzasıdır...
Sevgili okurlarım bir aya yakın bir zamandır Soma’da çalıştıkları madende “hayati tehlike arz eden çalışma koşullarını ve düşük ücretleri” protesto eden Fernas Madencilik işçileri yalınayak yürüyerek Ankara’ya vardılar. Bir suçları da(!) Bağımsız Maden İş Sendikası’na kayıt olmalarıydı. Tabii polis engeliyle karşılaştılar. Ve madenin sahibi AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu henüz onları muhatap almıyor.
Manisa’nın ilçesi Soma gerçekten bir ölüm havzasıdır. 13 Mayıs 2014’te orada büyük bir maden kazası oldu, 301 kişi yaşamını yitirdi. Geriye gözü yaşlı çocuklar, analar, babalar, bacılar kaldı. O günlerde Soma’ya gitmiş ve geride kalanlarla yüreğimi yakan röportajlar yapmıştım. Gazetemde yayımlanan bu röportajın kısa bir bölümünü Soma’yı yeniden hatırlamak için yayımlıyorum:
Öncelikle Soma’da herkesin bildiği sırlardan başlayalım:
Soma madenlerinde çıkarılan kömür damarının en önemli özelliği, “narin” olması. Ne demek narin? Adı üstünde, çıkarırken onun suyuna gideceksin, kızdırmayacaksın, ona soluk alması ve yanmaması için zaman vereceksin. Sonuçta kömür yaşayan bir şey.
Kömür ocağına girerken uykunu almış olacaksın. Karnın tok olacak. Öyle pazardan alınan çizmelerle madene inilmez. Çizmenin tabanında koruyucu olması gerekir. Çünkü her an ayağın kayabilir ve önlenemeyen metan kuyularından birine düşüp anında ölebilirsin.
Madende tuvalet yok! Bu durumda aşırı ishal olduğunda madende çalışmayı reddedeceksin!........
© Cumhuriyet
visit website