Cennete gidip gelenler
Sevgili okurlarım, hiç böyle zamanlar yaşamamıştık, “at izinin it izine karıştığı”; her an, her dakika bir lağım pisliğinin üstümüze sıçradığı, bazılarının bu lağım pisliğini dünyanın en güzel kokusu gibi akciğerlerine çekip “Şükür Allah’ıma” dedikleri bir zaman. Mide bulantısından, utançtan başımızı kaldıramadığımız bir zaman. Ve bu zamanda beni bir düşünce aldı: “İnsanlar cenneti ne zaman keşfetti ve neden cennet, hurilerle dolu bir mekân olarak tasvir ediliyor?”
Kuran’da biraz var ama meğerse bu işin ucu, suikastlarıyla tanınan ve Alamut Kalesi’nde ikamet eden Haşaşilere ve çok güçlü bir lider olan Hasan Sabbah’a dayanıyormuş.
Bu konuda ben ünlü gezgin Marco Polo’nun yalancısıyım. Moğol İmparatorluğu tarafından yıkıldıktan çok sonraları Alamut Kalesi’ne giden ve çevrede dolaşan hikâyeleri ballandıra ballandıra anlatan, Marco Polo’nun. Hemen söyleyeyim, Marco Polo da bizim Evliya Çelebi gibi, olayları abartmaya pek bir meraklı. Eh gezginler öyledir hele de o çağda dünyayı gezip de muhteşem hikâyelerle dönmemek olmaz.
O hikâye şöyle, bu Alamut Kalesi çok dik bir yerde. Yani öyle elini kolunu sallayarak buraya ulaşmak mümkün değil,........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin