Cumhuriyetin ölüm kalım mücadelesi |
19 Mart iktidar darbesinin hemen öncesiydi. Ekrem İmamoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı kampanyası için Kastamonu’daydı. Mitinge ilişkin izlenimimiz, İmamoğlu’nun halkın bir tür “korkusavar”ı haline geldiğine yönelikti. Halk, İmamoğlu’nu; Saray’ın yaratmaya çalıştığı korku ortamına karşı bir dayanak olarak görüyordu. İmamoğlu da bu durumu algılamış, mitinglerinde adaylığının Saray’ı zangır zangır titrettiğini ifade etmişti.
O günden bu güne yaklaşık 6 ay geçti ve demokrasi ile birlikte sandığın da Saray rejimi uğruna askıya alınması, otokratik düzenin tam anlamıyla ülkenin başına oturtulması aşamasına gelindi. Son engel, demokratik Cumhuriyeti kurmuş olan CHP.
Uluslararası baskıdan çekinmeseler, CHP’yi toptan kapatacaklar. Kapatma yerine, partinin içindeki muhterisleri ve kötü niyetlileri kullanarak; CHP’nin 19 Mart’tan bu yana halkın ve gençliğin Saray’ın uygulamalarına karşı eylemli desteğiyle omuz verdiği partinin direngen kadrolarını bertaraf etmeyi yeğliyorlar. Amacı gerçekleştirmek için de, yakın geçmişte “yetmez ama evet” çığlıkları arasında gerçekleştirilen anayasa değişikliğinin eseri olan bağımlılaştırılmış, siyasallaştırılmış yargıyı kullanıyorlar.
İstanbul il başkanlığının........