Geçen hafta müzik dünyamız değerli besteci ve öğretim üyesi Mete Sakpınar’ın (d.1954) ölüm haberi ile sarsıldı. O hep güleryüzlü, alçakgönüllü ve olumlu bir insandı. Annesi ve babası opera sanatçısı, iki yaş küçük kardeşi Ender Sakpınar ise ünlü bir orkestra şefimizdir. Mete, 5 yaşında piyanoya başlamış; Ankara Devlet Konservatuvarında Ercivan Saydam ve Gülay Uğurata ile çalışmış, 1978’de İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda İlhan Usmanbaş’ın kompozisyon sınıfından mezun olmuştu. 1980’de Paris Ecole Normale de Musique’de Tony Aubin ve Jacques Casterede ile kompozisyon; D. Rouitz ve G. Devos ile orkestra şefliği çalışmış, okulu 1983’de bitirmişti. Sonra Juilliard-New York’da çağdaş müziğin öncü bestecilerinden Milton Babbit ile lisans üstü eğitimi yapmış, ayrıca Hubert Howe ile elektronik müzik çalışarak master derecesi almıştı. 1991’de İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda kompozisyon hocalığına başladı. Çalışmalarına geleneksel Türk müziği renkleri, caz, elektronik, çağdaş Amerikan ve Fransız müziği de esin kaynağı olmuştu. Yapıtları arasında Odak, Transfusion, Açılım gibi orkestra çalışmaları; 1. ve 2. Piyano Konçertosu; yaylı, vurmalılar ve iki piyano için konçerto; oda müziği toplulukları için parçalar; solo çalgı için Delidolu; (flüt ve elektronik ses bandı) için hyperflute. Gitar için Aurora; viyola digitales; “Bir Delinin Hatıra Defteri”, “Hep Aşk Vardı” gibi sahne müzikleri ile........