Bizi Öldürdükleri Yer: İlhan Erdost Mezarlığı
12 Mart’ın hemen sonrası. Menderes döneminde adı Hilton’a çıkmış 10. Koğuş. Muzaffer Erdost ve Vahap Erdoğdu birlikte kalıyor orada. Bir sonbahar günü Kartal–Maltepe Cezaevi’nden getirilen babamı koyuyorlar yanlarına. Muzaffer İlhan Erdost şöyle anlatıyor o günleri: “Koğuşta tek tuvalet vardı. Oturduğumuz zaman kedi büyüklüğünde lağım faresi çıkabilirdi tuvaletten. Bir keresinde böyle bir fareyi kediye yakalatmak istemişlerdi. Fare kedinin üzerine yürümüş, kedi kaçmıştı. Doğal ki banyo her zaman açık olmazdı. Ya onarım olurdu ya odun biterdi ya su kesik olurdu. Banyo da çoğu kez bu tek tuvalette yapılırdı.”
***
Aynı günler. Siyah beyaz bir fotoğraf. Üç genç adam buruk bir bakışla bakıyor deklanşöre basana. Birinin adı Muzaffer Erdost, birinin adı Muharrem Kılıç, ortadaki Behçet Aysan. Yıllar sonra o günler bir şiire dönüşüyor, Aysan’dan: “Albümdeki Yırtık Resim” “Bir yanda Muzaffer Abi/ voltadaki kehribar tespih gibi/ yanından ayırmamış hâlâ/ kanun- ı osmani mefhum-ı hakani/ düşünüyoruz resimde bile/ gür bıyıklı celali/ niçin isyan etti/ üç yüz yıl/ üç yüz kere/ ve niçin yükselmiş taş duvar/ sadece onlar için/ yüzü resme düşmeyen bir halkın/ keder günlüğüne”
***
Demek ki Muzaffer amca o sıralar Avni Ömer Efendi’nin Osmanlı toprak sistemi üzerine kaleme aldığı eserini, Kanun-ı Osmani Mefhum-ı Hakani’yi okuyor. Daha doğrusu inceliyor. 10. Koğuş’un hemen önündeki fotoğrafa fon olan merdiveni ise bir zamanlar Celal Bayar için yapmışlar. Bayar........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden