Ruhban okuluna neden hayır? |
Bildiğimiz üzere Türk vatandaşı olan Fener Patriği Bartholomeos, Trump’la görüşmesinde Türkiye’yi şikâyet etmişti (İngilizce ve Yunanca gazetelerdeki ifadeler ortada). Bartholomeos, Trump’a, 1971’de kapanan Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması talebini iletmiş ve ardından ABD, bu konuyu yeniden Türkiye’nin gündemine getirmişti.
Şimdi bazıları, bunu normal göstermeye çalışıyor. Bu kişilerden biri de benim geçmişte çeşitli yazılarını ve konuşmalarını ilgiyle takip ettiğim Murat Bardakçı. AB’nin Türkiye’ye Kıbrıs’tan taviz vermesi için baskı yaptığı ve karşılığında üyelik vaadinde bulunduğu, bizim basında da AB’yi eleştirmenin cesaret istediği 2000 yılında Bardakçı, Hürriyet’teki köşesinde şu başlığı atmıştı: “114 yıl önce de Girit’i verdik ama Avrupalı olamadık” (yazı hâlâ arşivde mevcut).
İşte şimdi bu Bardakçı, Türkiye açısından en önemli konulardan biri olan Fener Patrikhanesi konusunu Türk basınında bazı kişilerin sadece, “alıcısı bol” bir konu olduğu için gündemde tutulduğunu söylemiş. Fener ve ruhban okulu bu konularındaki hassasiyeti “paranoya” veya “alıcı bulmak”la açıklayarak bir zamanlar karşı çıktığı kesimlerle aynı çizgiye gelmiş. Fener hakkında Atatürk’ün........